İyi Gününüzde Neredeydiniz?

Cumartesi günü Antalyaspor tarihinin en ağır mağlubiyetlerinden birini yaşadık.

Maç Boffin’in saçma hatasıyla başladı ve sırasıyla futbolcular ve teknik ekibin hatalarıyla devam etti.

Mağlup olabilirsin, fark da yiyebilirsin ama eğer mücadele etmezsen tribünden tepkiyi görürsün.

Bugüne kadar Bülent Korkmaz’ın yaptığı doğrularda burada onu sonuna kadar savundum. Bu yazımda ise onun yaptığı yanlışlardan olan rahatsızlıklarımı dile getireceğim.

Öncelikle Bülent Korkmaz, Kasımpaşa deplasmanından beri anlamsız şekilde tribünlerle polemiğe giriyor. Bu işin sonunda kazanan belli. Bu tribünler bu camianın hancısı. Bu kulüp var olduğu sürece burada olacaklar. Tribünle inatlaşıp, görevinde uzun süre kalabilen bir hoca var mıdır tarihte? Ben hiç duymadım.

Gençlerbirliği hezimeti sonrası Bülent Korkmaz’ın açıklamalarına bir anlam veremedim.

Özellikle Malatyaspor maçının sonrasında galibiyeti sahada kutlamak yerine kaçarcasına soyunma odasına giden siz değil miydiniz? İyi günde soyunma odalarında tribünün çağrısını kulak ardı edip kutlama yapanlar ,kötü gününde “taraftara neden destek olmuyorsunuz” diye sitem edemez. Umarım kulüp yetkilileri artık bu anlamsız çekişmeyi sona erdirmek için Bülent Korkmaz’a gerekli uyarıları yaparlar.

Gençlerbirliği maçına gelecek olursak, kırmızı karta kadar olan süre futbolculara, kalan süre ise Bülent Korkmaz’ın hesabına yazar.

Celustka’yı göbeğe çekip sol bek mevkisine Eren Albayrak’ı alma hamlesini kırmızı karttan hemen sonra yapmalıydı hoca, 5-0 olduktan sonra değil. Bu konuda cumartesi günü sınıfta kaldı.

Bu maçı kaybetmek dünyanın sonu değil ama iç çekişmeler Antalyaspor’un ligdeki geleceğini sıkıntıya sokar ve en büyük endişem de budur.

Maçta en çok üzüldüğüm konu ise Bahadır’ın yuhlanarak saha dışına gözyaşlarıyla çıkışıydı. Bahadır yetenekleri kısıtlı olmasına rağmen bugüne kadar görevini son derece doğru şekilde yaptı ve haklı olarak 11’de yer buldu. Her futbolcunun yaşayabileceği bir şanssızlığı yaşadı ve kariyerinin en kötü gününü geçirdi. Umarım cezası bittikten sonra Bahadır’ı tribünler tekrardan bağrına basar. Futbolcu kaybetmek çok kolay, önemli olan ona zor zamanında destek olup, onu kazanabilmektir.

Gelelim en rahatsız olduğum konuya….

İç sahada lacivert forma giyme olayına takılmış durumdayım. Bir futbol takımı iç saha maçında tüm tribünler kırmızı-beyazken neden alakasız bir renk tercih eder? Bu tercihi kim yapıyor? Bunun yanlış olduğunu ne zaman anlayacaklar merak içerisindeyim.

Sivasspor maçı Bülent Korkmaz ve futbolcuları için 3 puandan daha önemli hale gelmiştir. Gençlerbirliği maçındaki tarihi hezimeti nasıl telafi edecekler, hep beraber göreceğiz.