Geri Dönüşlerin Hastasıyız

Çaykur Rizespor maçı öncesi Ali Şafak Öztürk’ün başkanlığa gelmesiyle beraber yakalanan pozitif hava tribünlere de yansıdı. 07 Gençlik yine ait olduğu yerdeydi iki maç aradan sonra. Antalya Stadyumu’nun atmosferi de onların gelişiyle özlediğimiz haline geldi.

Maç için çok fazla konuşacak bir şey yok. Son yılların iç sahadaki en etkisiz futbolunu oynayan bir Antalyaspor vardı 90 dakika boyunca. 90+’dan sonra yaşananlar ise film kıvamındaydı. Öne geçtikten sonra aklında sadece zaman geçirmek olan ve her pozisyonda kendini yere atan rakibe karşı alınan bu galibiyet oldukça anlamlıydı. En son bu tip bir heyecanı Mersin maçında 10 kişi maçı 0-2’den 3-2’ye çevirirken yaşamıştık. Biz camia olarak geri dönüşlerin hastasıyız.

Takıma gelirsek eğer; en büyük artısı hiç tartışmasız 90+ dakikalarda bile hiç azalmayan fizik gücü… Bunun faydasını ilk 4 haftada 7 puan toplayarak gördük. Bülent Korkmaz ve ekibi bu konuda övgüyü hak ediyor.

Maçta tribünleri heyecanlandıracak gol pozisyonu bir elin parmaklarını geçmedi. Danilo sene başından beri oldukça etkisiz. O mevkiye Barrada’nın monte edilmesiyle saha içindeki lider oyuncu eksikliği giderilebilir ve Doukara geriye gelerek top almak zorunda kalmaz.

15 günlük arada futbolcuların beraber çalışıp, birbirleriyle uyum sağlaması açısından oldukça yararlı olacaktır. Olabildiğince çabuk 40 puana ulaşıp ligde rahatlamak öncelikli hedef olmalı. Devamında Türkiye Kupası’nda sürpriz kovalamak ve kupa finali alternatif hedef olarak bu sene tüm camiayı memnun edecektir.

Bu sene Bülent Korkmaz yönetiminde oldukça zevkli maçlar yaşayacağımız aşikar. Hem kendisini kanıtlamak için hem de kulübün varolma savaşında önemli bir sene.

Ali Şafak Öztürk ve yönetimi, Bülent Korkmaz ve teknik ekibi ve biz taraftarlar bir bütün olursak tünelin ucu aydınlık görünüyor. Yeniden vizyonlu, sadece bugünü değil, yarını da planlayan, kulübün haklarını her platformda savunan yönetim yapısını özlemişiz.