Ders Almamız Lazım

Seyircisiz oynamanın kendi sahasında oynayan takımlar için hep dezavantaj yarattığı bilinir. Fakat futbolun güzelliği, hiçbir görüşün yüzde yüz kesinliğinin olmamasıdır.

Sezonun en rahat galibiyetini aldı Antalyaspor. Ligi domine eden, şampiyonluk hesapları yapan Sivasspor’u çok zor durumlara düşürdü maç içerisinde. Özellikle ikinci yarı 55 ila 65. dakikalar arasında Barcelona’yı izliyor gibiydim. Dönen toplara yapılan baskılar, kenardan ortalar, bire ikiler, harika dar alan oyunları… Tek bir eksik son pas becerisi idi, o da zamanla oturacaktır. Çok ters bir durum fakat seyirci baskısından uzak yetenekli oyuncular, hünerlerini çok daha kolay sergilediler. Hep böyle oynasınlar, televizyondan izlemeye razıyım.

Podolski maç sonunda, “İnsanlar hangi takımın üst sıralarda mücadele etmesi gerektiğini sorgulayabilirler ” şeklinde bir demeç verdi. Sezon başından beri her ne kadar eksikleri olsa da Antalyaspor kadrosunun ligde bulunduğu yeri hak etmeyen bir yerde olduğu görüşündeyim. Transferler çok değer kattı, onun da farkındayım. Fakat doğruları maalesef en başta yapamadık. Sivasspor’un bizden ayrı avantajı en baştan beri sağlıklı çalışma ortamı olması, yönetim, teknik direktör, taraftar ve şehir koordinasyonu ve inanmış, belli bir amaç uğruna çalışan antrenör ile futbolcu grubunun varlığıdır. Antalyaspor bunların çoğundan yoksun çıktığı ligde kümede kalma hesapları yapıyor, bunun için mücadele ediyor. Hepimizin şapkayı önümüze koyup düşünmesi, sezon başından ders almamız lazım.

Daha az teknik direktör değiştirmeli, değişimi ve spekülasyonu sevmemeliyiz. Egoları bırakıp her yerde Antalyaspor çıkarlarını savunmalıyız ve en önemlisi güven duygusunu aşılamalıyız.

Önümüzdeki senelerde baştan sona sağlıklı bir ortam oluşması ümidiyle…