Duraklama Devri

29 Eylül 2015 09:35

Geçen haftaki mağlubiyetten sonra da belirtiğim gibi Türkiye’de büyük takım olmak, farklı olmak, her maçı kazanmak, her maç sırtında kazanmak için bir yük olduğunu hissetmek demek. Üzülerek söylüyorum ki duraklama döneme girdik. Bunu takip edecek iki üç  puan kaybından sonra klasik olarak takımımız “Ne yapıyoruz?” diyecek, kazanma hırsını ilk haftalarda olduğu gibi sahaya yansıtacak ve puanlar alarak lige devam edecek. Zaten bu sezon ligde kalmamız ve artık Süper Lig takımı hüviyetine bürünmemiz gerek. Küme düşmeden sürekli olarak yarışın içerisinde olmanın hem şehre hem de takıma katkısı büyük olacaktır.

Maça gelirsek, geçen sezondan farklı bir yapıda oynayan Sivasspor defansı vardı. Gerçekten çok kötülerdi. Sergen Yalçın da geçen seneki havasından uzak bir görüntü sergiliyor. Azıcık daha akıllı ve istekli olsaydık çok kolay bir üç puan alınabilirdi.

Defansta Can Arat tercihi çok da iyi bir tercih değil bana göre. Celustka orda oynamalı ve sağ kanat ilk haftalarda olduğu gibi Ömer Kandemir’e teslim edilmeli. Orta sahada Sezer Badur aşkını bırakması lazım Yusuf Hocanın. Seze Badur, Süper Lig topçusu değil. Artık yedek olarak girip son dakikalarına galip girdiğin maçlarda oyunu tutması için sokulabilir. Ama artık Makoun’un oraya monte edilmesi gerekir.

Zeki Yıldırım ise “Süper Lig’in Hürriyet Göçer’i” olma yolunda ilerliyor. Bu ne Antalyalıya yakışır ne de kendisine… Daha sakin oynamalı ve işini yapmalı.

Guilherme tatile gelmiş gibi oynamaya başladı. Birinin ona hatırlatması lazım bu ligin biraz daha mücadele gerektirdiğini. Brezilya Ligi gibi al-ver olmaz, biraz daha ikili mücadeleye girmeli ve kalitesini göstermeli.

Yusuf Hoca hırslı, istekli, her maç bir şeyler yapmaya çalışıyor. Daha çok yol katedecek. Misyonunu tamamlamış teknik direktörler yerine böyle başarıya aç ve Türk futbolunda yer edinmeye çalışan insanların Antalyaspor’a faydası zararından çok olacaktır.

Beraberlikle biten ve kimsenin üzülmediği maç izledik. Tribüne verilen ceza sonucu sessiz de bir maç oldu. Hal böyle olunca futbolun da pek tadı tuzu olmadı. Klasik bir “Önümüzdeki maçlara bakacağız.” maçıydı.

Yakalanan havanın gitmemesi lazım. Hazır ulusal basın ve medya Antalyaspor adını duymuşken daha kalıcı kılmak lazım. Bu takım, bu şehir bunu hak ediyor.

Yeni stadyuma da bir an önce geçilmeli. Bu uğursuz Akdeniz Üniversitesi Stadyumu’ndan kurtulup insanların rahat rahat maç izlemelerini sağlamak gerek.

Kalbinde biraz olsun Antalyaspor sevgisi olanlara…