Dört Ekmek İki Yumurta
Atmosfer fena değildi. Güzide stadımız artık Antalyasporumuzu tüm içtenliğiyle desteklemeye gelen kişilerle dolmaya başladı …
Gündüz maçları artık Antalya için sıkıntılı olmaya başladı. Hava sıcaklığı son günlerde iyice artış göstererek yazın gelişini müjdelerken bizlere, TFF’nin haberi yok sanıyorum hala. Bu haftaki misafirimizi keşke TSİ itibariyle akşam 19:00’da oynayabilseydik inanıyorum ki taraftar sayımız stadı doldurmaya daha yakın olurdu. Yine de çok uzak kalmadık. Gelen herkesin ayağına sağlık.
Yalnız hala bazı bilinçlerin oturmadığını görüyorum. Rakip forması giydiğiniz anda hangi şehirde yaşarsanız yaşayın, direkt deplasman takımını seçmiş oluyorsunuz. Bu yüzden stat görevlilerinden rica ediyorum, rakip takım formalı insanları bir tane bile olsa ev sahibi tarafına almayarak, doğabilecekler tartışmaların önüne kesmeniz gerekir. Onun dışında rakip forması giydiğiniz andan itibaren deplasman seyircisi oluyorsunuz ki bu yüzden kimsenin zoruna gitmesin hiçbir şey. Aynı deplasmandaymış gibi her şeye hazırlıklı olmak lazım.
Futbol adına bu hafta Antalyaspor’un herkesi sonuna kadar doyurduğunu düşünüyorum. Zaten Galatasaray karşısında alınan 4-2’lik bir skor ile mücadeleyi galibiyetle noktalayıp, doymadık diyen varsa maçı izlediğinden şüphe ederim.
Stadımız güzel, zaman zaman değerini bilmeye başladığımızı düşünüyorum. Atmosfer fena değildi. Artık pek çekirdek kokmayan güzide stadımız, atmosfer olarak stres atmaya ve Antalyasporumuzu tüm içtenliğiyle desteklemeye gelen kişilerle dolmaya başladı. Arada kalk, otur diyenler olsa da onlar da zamanla bulacaktır tribünde yerini.
Eto’o’nun attığı çalımlar, Serdar Özkan’ın geçişleri, Inkoom’un geçişleri tabiri caizse “bakkala gönderir” derecedeydi. Sanki “bakkaldan dört ekmek, iki yumurta al.” demek istercesine takımın tüm özgüvenini ortaya koymadığı başladığı, rahat pas yaptığı ve seyir zevki yüksek çok güzel bir maç oldu cidden.
Donk’un ceza sahası içindeki müdahalesi, Emre Çolak’ın kasıtlı ve yine kart çıkması gereken çok sert kasıtlı müdahalesi, Hakan Balta’nın yine uçan tekmesini ve Muslera’nın Güney Kale Tribünlerine yaptığı hareketler… Nasıl kimselerden oluşuyor bu takım anlayamadım gerçekten, yazık. Kötü niyetli olmayan bir insan, sözüm Emre Çolak’a, öyle bir tekme ile giriş yapar mı hiç pozisyona? Muslera’nın attıkları ikinci golden sonra tribünlere dönüp anlamsız hareketler yapması falan… Antalyaspor’un attığı üçüncü ve dördüncü golden sonra baktım Muslera’ya direğin köşesine saklanıyordu. Kafasına çime sokmuş nereye gideceğini şaşıyordu.
Serdar Özkan yine çok çalıştı tebrikler. İstekli bir Antalyaspor olunca sahada, herkes gol atmak için girdi oyuna. Mbilla çıktı, Emrah girdi. Yirmi dakika sonra golünü attı yerini Rıdvan Şimşek’e bıraktı. On dakika sonra Rıdvan Şimşek de gol attı. Sonuç itibariyle gayet güzel bir oyundu. Çünkü takım istekliydi. Makoun iyi oynamasına rağmen pas hataları çok yüksek bir oyuncu. Bu maçta tekrar gördük yaptığı hataları. Fazla eleştirmek istemiyorum elinden geleni yaptığını da gördük hepimiz. Enguene ve Motta biraz daha takıma topu kazandırmada iyiydi bu maçta. Onun dışında Inkoom, istekli olması ve mevkisinden dolayı çok faul yaptı. Sorun yok. Akıllı yapılan pozisyon gereği fauller iyidir. Kondisyon ve teknik anlamda yetersiz kalan rakip takım çok ağır faullerle bizi durdurmaya çalışsa da kazanan taraf olmayı bildik. Osmanlıspor ve Konyaspor maçlarını alırsak belki ucu ucuna UEFA’ya gidecek olan sıralamaya yaklaşabiliriz.
En azından gelecek sezon için takımın nasıl bir tutum ve ciddiyet içinde olacağını görmek için çıkabildiğimiz kadar üst sıralara, alabildiğimiz kadar puanlara ihtiyacımız var. Osmanlıspor’a konuk olacağımız bu hafta Konyaspor maçı öncesi moral depolamak için galibiyet şart. Maç hafta sonu öğlen 13.30’da. TFF’nin ciddi manada saatler ile ilgili bir çalışma yapması lazım. Neredeyse sabah oynatacak maçları, bu nasıl iş anlamadım. Federasyon yetkililerine birileri bir şeyleri söylesin artık. Cumartesi maçı en azından akşam oynansaydı. Herkes memur mu bu ülkede ya hu? Bu sezon çok garip bir tutumu oldu zaten TFF’nin, pek anlam veremedim. Bu kadar kötü yönetilen bir yönetim ekibi ülke futboluna nasıl katkı sağlayacak acaba?
Hakeme gelirsek ismini bile yazmayacağım buraya ancak ciddi manada sıkıntıları var. Pozisyonlardaki haksızlıkları görememesi veya gözünün önünde gördüğü pozisyonları çalamaması bu maçta olmadıysa da başka bir maçta herhangi bir Anadolu kulübünün canını yakar. Bunu gören gözler inkar edemez. Bu durumda biz atlattık çok şükür maçı ancak ciddi manada yan hakemlerde de sıkıntı var. Hiç yardımcı olmayan yardımcı hakem mi olur? Herkes işini düzgün yapmaya çalışsa pek yer vermeyeceğim yazımda ancak inancım yok. Özellikle bu sezon hakemler kötüydü. Ama dört golümüz de muhteşemdi.
Çok tartışılan Eto’o’nun golüne gelirsek kimileri açıklamalar yaptı falan… Donk’un penaltı olması gereken pozisyonda Donk neden hakemi uyarmadı peki? O pozisyon daha önceydi sonuçta. Ne ekersen onu biçersin.
Herkese iyi haftalar.