Devran Böyle Döndükçe
Geçen hafta Antalyaspor sevgisi ağır basmış, 20 yaş ortalamalı karanlıklara doğru giden Orduspor’a yenilen, hem de ilk yarıyı 1-0 önde kapatmasına rağmen mağlup olan, bizim lafta gururlu, paraya para demeyen futbolcularımızı ve hocamızı görmezden gelmiştim. 14 Şubat’ın benim için en değerli şeylerinden birisi olan Antalyaspor adına bir yazı yazmak istemiştim.
Aslında her şey Engin Korukır’ın saçma sapan gönderilmesiyle başladı. Altınordu deplasmanında alınan mağlubiyet yönetimin eline koz vermiş ve kraliyet oyunlarının galibi Güntekin Başkan olmuştu. Yerine krallıkla bir alakası olmayan, geçen sezon Trabzonspor’dan gönderilmiş, hücum futbolundan bahseden, gelişinde pek endişe duymadığım hatta hücum futbolunu benimseyen futbolculuk dönemleri dahil oyuna bakış açısı, oyunu okuması gayet iyi olan Hami Mandıralı tercihine biraz olumlu bakmıştım. Yine yanıldım. O hücum futbolunu benimseyen, Trabzonspor’da hücuma yönelik oyun anlayışını sahaya yansıtan hoca gitmiş; sanki küme düşmeye oynayan, takım formatında oyuncuları sahaya süren bir hoca gelmişti. Maçlar aldı almasına son dakikalarda da olsa. Fakat oyun mantelitesi ve görüşü çok dar olan, klasik Karadeniz profili çizen, gök gürültülü ve sağanak yağışlı bir hoca karşımıza çıktı. Taktiksel yönden zayıflıkları, oyunu iyi okuyamaması, kenardaki enerjisini takıma yansıtamaması, futbolcu ayrımı yapması, altı defans oyuncusu ile sahaya çıkması, hücum organizasyonsuz bir takım yaratması, takıntılarının olması, maç seçmesi gibi okul takımı bile yönetemeyecek bir profil sergiledi Hami Mandıralı Antalyaspor’da.
Orduspor’a yenilginin ardından klasik Türk futbol takımı yönetimlerinde gördüğümüz saman altından su yürütme operasyonuna başlandı. Kaç hocayla görüşüldü kim bilir. Hiçbir zaman B planı olmayan, kriz yönetemeyen, cebi dolu insanların futbolu anlamayan kişiliklerin dünyasında kendi çapında oyunlar sergilendi. Gaziantep maçında da yenilgiyle dönen Antalyaspor’da Hami Mandıralı gönderildi. Şaşırılmadı zaten, getirilmesi hataydı. Yerine Yusuf Şimşek getirildi deniliyor. O da Karşıyaka’yı yarı yolda bıraktı da geldi. Bu devran böyle döndükçe biz daha da üzüleceğiz gibi geliyor. Gelin biz arma sevgimizin peşinden koşalım. Saçma işlerle uğraşanları, bu takımı bu hâle getirenleri, siyasi rant peşinde koşanları, hukuksuzluk yapanları, siyah forma giyenleri, bahis oyunu oynayanları, kendini maça adamayanları bu taraftar unutmadı unutamayacaktır.
Kalbi biraz olsun Antalyaspor sevgisiyle çarpanlara…