Eto’o Antalyaspor İle Antalyaspor Eto’o İle Güzel
Ders verelim, ona haddini bildirelim dediğiniz adam bugün dünyanın en iyi futbolcusu seçilen Messi’ye ödülünü takdim eden adam …
Ben bu hafta yazımda ağırlıklı olarak Etoo’dan bahsetmek istiyorum. Malumunuz milli maç arası süresince hatta Galatasaray maçından bir gün öncesine kadar gündemde o vardı. Kulüp başkanımız dahil herkes “Biz Eto’ospor değiliz, kimse Antalyaspor’dan büyük değildir” açıklamasını yaptı. Bu cümlelere katılmamak tabi ki imkansız. Kimse kimsenin Antalyasporluluğunu sorgulayamaz fakat farklı görüş açıları vardır. Ben şahsım adına çoğunluktan farklı gösterdiğim tepkiyi açıklama ihtyacı hissettim bu yazımda.
Şöyle ki, yaklaşık 17 yıldır tribünde olan biri olarak Samuel Etoo’nun bu şehre, bu takıma geldikten sonra bizlere doğrudan ya da dolaylı olarak yaşatmış olduğu duyguları asla yok sayamam. Yurtdışı tatilimde yemek yediğim bir restaurantta “Antalya’dan geliyorum. Biliyor musunuz Antalya’yı?” dediğimde “Evet, Antalyaspor’dan ötürü biliyorum.” cevabını almak nasıl bir his, biliyor musunuz? Sonra çalıştığım işyerinde bundan 3-4 sene öncesine kadar Antalyasporluyum dediğimde dalga geçenonlarca hatta yüzlerce kişinin kombine alıp kırmızı beyaz atkılarla maça gittiğini ve “Şehrine sahip çık” etiketiyle paylaşımlar yaptığını görmek nasıl bir his biliyor musunuz? Işıklar Stadı’nda bir avuç insan iken şimdi full çeken statta Akdeniz Akşamları’nı dinlemek nasıl bir his biliyor musunuz?
Benim bahsetmek istediğim şey şu arkadaşlar… Samuel Eto’o bu şehrin ve takımın dirilmesinde, vizyonunda istisnasız çok büyük oranda rol oynadı. Satılan kombineler, formalar, şehre bakış açısı, yurtdışından görünen vizyon, futbolcuların takıma bakış açısı… Her şey büyük değişime uğradı Eto’o sayesinde. Bugün Nasri, Menez gibi dünya starları takımımıza geliyorsa bunda şüphesiz “Samuel Eto’o’nun oynadığı takım” imajının etkisi var. Kaldı ki, yalnızca star olması ile var olmayıp sahada canını dişine takıp tüm medyayı da kendine hayran bıraktı. Deplasmanlarda karşı tribünün taraftarları bizim oyuncumuzdan imza istediler. Eto’o büyük star havasında, paramı alır topumu oynar, önüme bakarım havasında hiç olmadı. Tribünün içine daldı. Sarmaş dolaş oldu bizlerle. Yeri geldi askerimize selam durdu, yeri geldi teknik direktörümüz bile oldu. Sakat olduğu günlerde sahanın kenarından arkadaşlarına taktik verip, hop oturup hop kalktığı günler hala gözümün önünde. İşte tüm bu bahsettiklerim benim bugün Etoo’nun , –altını çizerek söylüyorum burayı– yanlış tutumlar içerisinde olduğu halde onu tek bir hareketinden silip atamama sebeplerimdendir.
Futbolcuyla gönül bağı kurmak çok yanlış. Bunun tamamen bilincindeyim. Fakat nankör olmayıp, elimizi vicdanımıza da koymalıyız bazen.
Ders verelim, ona haddini bildirelim dediğiniz adam bugün dünyanın en iyi futbolcusu seçilen Messi’ye ödülünü takdim eden adam! Anlatabiliyor muyum? Bugün Eto’o’ya çalınan ıslık sizin küçük halkanızı tatmin eder fakat bu kulübün vizyonunu, her şeyden ziyade Türk taraftarının dışarıdan imajını zedeler. Bırakın yaptığı yanlıştan kendi dönsün, kendi ders çıkarsın. Biz kendimize yakışanı yapalım. Meyve veren ağacımızı kesmeyelim. Sahip çıkalım, motive edelim ki takımımıza daha cok verim sağlasın.
Bakın transfer sezonu bitti . Eto’o bizlerle kaldı öyle yada böyle. Mantıklı olan artık armayı taşıyan futbolcuya sahip çıkmaktır. Kaldı ki Galatasaray maçında bunu yaparak ne kadar vefalı bir taraftar olduğumuzu da gösterdik. Ama Eto’o da bizlere muhteşem performansıyla “Ben burdayım, sizlerleyim” dedi. Hakkını yemeyelim.
Galatasaray maçından kısaca bahsetmek gerekirse, başkanımızın maç sonu yorumunda “Bunca karmaşa, kriz ve sakat futbolcularla en kötü oyunumuzdu bu” dedi. Siz hesap edin yani, bu taşlar yerine oturunca nasıl olacak Antalyaspor. Siz bir de o zaman görün. Eminim hepimize umut vadetti Galatasaray maçında takımın hali. Sabırsızlıkla Nasri’nin ve Menez’in saha içi performansını görmek istiyoruz. Umuyorum bu süreç daha fazla uzamayacak.
Önümüzde Kayseri maçı var. Geçen sene sürekli yenilgiyle başladığımız sezonda, şansımızın döndüğü maçtı hatırlarsanız yine dışarıda oynadığımız Kayseri maçı. İnanıyorum ki yine şansımız aynı maçta dönecek.
Başkanımız Ali Şafak Öztürk’ün muhteşem kriz yönetimi, mütevazi açıklamaları, yapıcı tutumlarına değinmeden de edemeyeceğim. Eto’o’nun takıma kattığı ne varsa bir başkan olarak Ali Şafak Öztürk’ün de bize aynı ölçüde katkı sağladığı aşikâr.
Son olarak, Antalya’da oynanan Eskişehir – Göztepe maçına yüzlerce meşale ve kesici aleti alıp, Antalyaspor – Galatasaray maçında bizleri çoraplarımıza kadar soyan emniyet çalışanlarına ve yine Galatasaray maçında sinsice stada girip renklerimizi kirleten Galatasaray taraftarına selam olsun. Söylenecek çok söz var da… Susmak da çok şey anlatır arada.