Böyle Gitmez

İnternetin gelişmesiyle beraber tribüncüler ve sanal tribüncüler diye ikiye ayrıldık. Bazıları sıcak evlerinde klavye başından ahkam keserken, diğerleri soğuk deplasman yollarında işin cefasını çektiler.

Konyaspor deplasmanı için gün sayarken, sanal tribüncüler ortaya çıktılar ve anlamsız şekilde asıp kestiler. Bir şeyler yapacaklarından değil, egolarını tatmin ettiler sadece. Sonrasında ne oldu? Bu bazılarının işine geldi. Tabii onlar da haklılar, cumartesi günü rahatça maç izlemek varken başka şehirden gelecek bir kalabalıkla uğraşmak olmazdı. Bahane 2-3 kişinin internetten atışması oldu ve maça ”yasak” geldi.

Sözde Passolig sadece kural dışı davrananın cezalandırılacağı bir sistemdi. Yine kurunun yanında yaşlar da yandı. Aynı iç sahadaki Osmanlıspor maçında hakeme gösterilen ufacık bir tepkiyle bütün tribünlere gelen cezada olduğu gibi… Yasak koyuculara kocaman bir ”yazıklar olsun” diyorum.

Gelelim sezonun en berbat futbolunu oynadığımız, hatta futbol demeye bile bin şahit gerekecek maçına. Maçtan önce taraftara söz verip sizin için oynayacağız bu maçı diyenlere sözüm. Sakın bir daha bizim için top falan oynamayın. Aldığınız paranın hakkını verin kafidir bize. Ben nasıl aldığım maaş karşılığında işimi yapmak zorundaysam siz de yaptığınız meslekte aynı profesyonelliği göstermelisiniz.

9-2, 10-2 bitebilecek bir maçın 3-2 sona ermiş olmasından dolayı sevinmeliyiz bence. Oynanan futbol maalesef PTT 1. Lig seviyesinde bile değildi. Sadece Eto’o’nun çabası da yetmiyor. Sadece bir tane Eto’o var. Hem gol atıp hem defans yapıp hem de kalecilik yapamaz maalesef.

Her geçen hafta daha da dibe vuran futbol ve alınamayan puanlar hakkında Yusuf Şimşek ne düşünüyor acaba? İki sene önceki düştüğümüz senenin bire bir kopyasını yaşıyoruz. Yine bir kazanamama sendromu, yine ruhsuz futbol; tek farkı dünya starı Eto’o’muz.

Futbol tarihini “Eto’olu Antalyaspor küme düştü.” şeklinde yazdırabiliriz adımızı, eğer zamanında önlemler alınmazsa. Bu kadroya ismini dünyaya duyurmuş Andrea Pirlo, Steven Gerrard gibi isimler değil; iyi bir sol bek, iyi bir stoper, iyi bir sağ bek, iyi bir orta sahada oyun kurucu lazım.

Tabii başlarına da bir hoca…

40 puan için daha alınacak 23 puan var. Önümüzdeki fikstür her geçen hafta zorlaşıyor ve ümitsizliğe kapılıyorum. Mersin maçı kırılma anı olacak. Öyle veya böyle bu maçı kazanacaksın.

Yoksa? Vay halimize…