Bir Tanecik Antalyamız Var
Türkiye de her taraftar için Mayıs ayının apayrı bir önemi vardır. Kimi taraftar kümede kalma stresi yaşarken kimi taraftar da bulunduğu ligde şampiyon olma stresi yaşar. Bizim gibi Anadolu takımı taraftarları genelde küme düşme stresi yaşarız. Şampiyon olma stresi ise genelde alt liglerde olur.
Geçtiğimiz sene yaşanan stresi küme düşmeden sonra bu sene de sezonun başından beri 33 maçtır süregelen bir çıkma stresi, o strestir ki kavgalar, tartışmalar, gelenler, gidenler, kadro dışılar oynayanlar, oynatılmayanlar… Dedim ya geçen sene düşerken yaşanmayan stres de bu seneye eklendi herhalde, sezon başından beri hep bir kaos, hep bir stres.
Hayati değeri olan bir maça çıktı demeyeceğim Antalyaspor için. Yine bu kadrosuyla Osmanlı gelecek hafta sahasında Buca’yı rahat yenerdi. Son dakikada üzülmektense bir tık önce Play-Offa odaklanmak daha iyi bana göre.
Müthiş bir başlangıç, istek, arzu, saldırı, ısırma, her şey vardı maçta. 4-3 yenilen takım Osmanlı da olabilirdi. Kadro olarak güçlü, kenarda tecrübeli teknik direktörü ile zaten geçen hafta Adana Demirspor’u yenerek yüzde 80’lerde Antalya’ya gelen Osmanlı istedini de aldı döndü. Eğer Antalya’mız ilk 35 ve 55-75 arası oyununu Play-Offa yansıtırsa başarı geleceği, Süper Lige çıkacağımız kanaatindeyim.
Mehmet Yıldız hakkında konuşmak lazım biraz da. Antalya’nın ekmeğini yiyen, zamanında poposunu kaldıramazken izlediğimiz bir kişilik. Dakika 30’dan sonra başlayan ve 75’e kadar devam eden çirkeflik önce Sakıb’la, sonra Yusuf Hocayla münakaşası, defansın konstresini bozması ve iki gol atması… Gerçekten diyecek çok şey var aslında ama bu tip oyuncuların Türk futbolunda barındırılmaması lazım demek en doğru söz olacaktır. Maç sonu en sevindim olay taraftarıyla sevinç yaşatmadılar bu adama. Kursağında kaldı yaptıklarından sonra, o biraz rahatlattı beni. Teşekkür ederim bunun için taraftarımıza.
Önümüzde play off var öncesi Elazığ maçı formalite olmaması gereken bir mücadele. Sonuçta sıralama rakibimizi belirleyecek. Ona göre bir sistem belirlenmeli ve ona göre oynanması gerektiğini düşünüyorum.
Takımın formu, isteği gayet olumlu sinyaller verdi. Bir üst ligi gerçekten istiyorsak bu takımı streste, kötü sonuçta, kötü futbolda, her yerde desteklememiz lazım. Başkanından futbolcusuna, yönetimine, teknik direktöre, malzemeciye kadar destek vermek lazım. Özellikle bu takıma bizim taraftarın bu Süper Lige çıkmayı, görmek istediğimizi hissettirmek lazım. Gelecek sezon o hayallerimizin stadyumunda Bizans’ı devirmek istediğimizi anlatmak lazım. Güzel günleri, güzel şeyleri hak ettiğimizi hissettirmek lazım… Sonuçta…
Bir tanecik Antalya’mız var…