Bir Avans İkide Biter
Takım mağlup duruma düştüğünde biz bırakmadık. Bizler tribünden yüklendikçe takım da bize ayak uydurdu ve galibiyette bence bizim de çok büyük payımız vardı …
Çok önemli bir maçı hak ederek kazandık. Dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum ama son zamanlarda iki maç kazandık. Her iki maçı da resmen eze eze, hakkımızla kazandık. Demek ki bazı şeyler yoluna giriyor, önemli olan bunun sürekliliğini sağlamak.
Bu takımın üçlü defans oynayamayacağını söylemiştik. Şu günlere geldiğimizde klasik 4-2-3-1 sistemine dönüş sağladık ve bunun da verimini almaya başladık. Artık iş futbolcuların o günkü isteklerine kalıyor.
Bu sezon bol bol avans verip geriden gelerek maç kazanıyoruz. Bu biraz da tribün gücü ile olan şeyler. Bizler takımı mağlup olduğunda ateşlemesek, negatif enerji versek daha da fazla gol yeriz ama sonuna kadar desteğimizi esirgemiyoruz.
Yekta harika oynadı. Oynadığı mevki bizim için çok önemli bir mevki. O bölgede bolca oyuncu alternatifimiz olmasına rağmen çok fazla eziliyorduk. Dünkü performansı umarım devam eder Yekta’nın. Pas yüzdesi oldukça başarılıydı. Dikine paslar o bölgede maksimum verim sağlıyor ve bu skora yansıyor.
Maçın ilk yarısı bittiğinde topla oynama istatistiklerinde %79’a %21 ezici bir üstünlüğümüz bulunuyordu. Aslında kolay maçtı lakin biz her zamanki gibi zora sokmayı başardık. Bu takımın ciddi anlamda yan top çalışması gerekli. Ne gol atabiliyoruz ne de defansif anlamda eksikliklerimizi aşabiliyoruz yan top konusunda. Buna ağırlık verilmeli.
Teknik Direktör Morais’in futbol felsefesi, kısa ama hızlı paslar ile sonuca gitmek. Tabii ki topun hakimiyeti de bizde olacak. Olacak ki felsefemizi rakibe kabul ettirelim. İşte dün de olan biten tam buydu. Yan toptan golü yemesek daha farklı bir skor olurdu diye düşünüyorum ben. Ama geriden gelip de maçı almak da hiç kolay bir şey değildi. Bu yüzden takımımızı kutlamak gerekiyor.
Maç boyunca net 400 pas yapmışız. Müthiş bir rakam bu Süper Lig için. Bu pasların %90 civarı ortalaması ile olumlu yapıldığı istatistiklere yansıyor. Bu da muazzam bir ortalama. Morais’in istediği de işte tam bu. Böyle olunca da galibiyetin gelmemesi için mucize gerekiyordu. Tam üç banko 11 oyuncumuzun olmadığı bir maçta bu ortalamalar ile oynamak harikaydı.
Yine kalearkası tribünlerimizde ciddi bir kitle cezalı olmasına rağmen çok güzel destek vardı. Takım mağlup duruma düştüğünde biz bırakmadık. Bizler tribünden yüklendikçe takım da bize ayak uydurdu ve galibiyette bence bizim de çok büyük payımız vardı. Bu arada bizlere ”Vardiyalı taraftarlık” gibi bir olguyu öğreten kesimlere de helal olsun diyorum buradan. Bazı renkdaşlarımız ile aylardır omuz omuza takımımıza desteğimizi veremiyoruz maalesef. Ya o bir hafta cezalı oluyor, ben tribünde oluyorum ya da ben cezalı oluyorum o tribünde oluyor. Halbuki bu Pasolig dayatmasını önümüze getirirken tribün kapatma, komple ceza gibi şeyler olmayacak artık demişlerdi. Canım ülkem benim…