Taşlar Yerine Oturuyor

Son haftaların başarılı iki takımını bir araya getiren maç, Yeni Adana Stadyumu’nda beklendiği gibi çekişmeli ve mücadeleci geçti. Özellikle kendi sahasında rakiplerine üstünlük sağlayan Adana Demirspor, karşısında çok dişli bir Antalyaspor buldu. Antalyaspor teknik ekibi ve kenar yönetimi dersini gayet iyi çalışmış ve rakibini çok iyi analiz etmişti. Özellikle set oyununu başarılı oynadılar. Alanları daraltarak oyun boyunu kısa tutup rakibe hızlı ve ayağa oynayarak kaleye kolay gitme şansı tanımadılar. Tabii ki burada kadro tercihinin önemi de çok büyük, özellikle ülkemizde kazanan kadro bozulmaz kuralını uygulayan onlarca teknik adam varken, rakibe göre rotasyon yapan ve istediği sonucu alan başta Nuri Şahin ve ekibini tebrik ederim.

Bu ligin kadro derinliği ve kalitesi yüksek ekiplerinden biri olan rakibine karşı başa baş, dişe diş mücadele gösteren Antalyaspor her geçen gün üzerine koyarak gidiyor. Artık taşlar yerine oturmaya başladı. Özellikle ocak ayı transfer dönemi başarısı o kadar net ve açık kendini belli ediyor ki sezonun ilk yarısında takımın iki vazgeçilmezi Fredy ve Poli yedek kulübesinden oyun alanına gelince o kadar çok sırıtıyorlar. Şu örnek tabiri caizse cuk diye oturuyor. Bu takımın ne kadar çok level atladığını görebiliyoruz.

Takım oyununu oynamaya başlayıp bütünüyle mücadele edince çok zor gol yiyen ve çok zor mağlup edilen takım haline geldik. Özellikle birinci ve ikinci bölge oyuncuları sorumluluğu üzerine alınca rakiplerin forvetleri rahat pozisyon bulamamaya başladı. Bunun da sonucu olarak son oynadığımız resmi maçlarda kalemizde 1 gol görerek ne kadar doğru işler yapıldığını görmekteyiz. Bu geçiş süresinde gol yememek çok önemli, nasıl olsa maç içerisinde bir pozisyon bulup galibiyet getirecek gol ve golleri mutlaka buluruz.

Tabii ki zor bir deplasmandan puanla dönmek çok güzel lakin sadece eleştirebileceğim iki kanat oyuncusu Doğukan ve Ndao olabilir. Her iki oyuncu maalesef çizgide kaybolup gittiler. Her ne hikmetse içeriye kat edip Luiz Adriano’nun boşalttığı alanları kullanmayı hiç düşünmediler. Luiz Adriano gezgin bir forvet oyuncusu görüntüsü çiziyor. Özellikle orta sahaya kadar gelerek rakip stoperleri yanında getiriyor. Ne yazık ki bizim iki oyuncumuzun futbol aklı Adriano kadar olmadığı için gerekli boş koşu ve araya atılacak toplara bile hazırlıklı değiller. Bir de Mehmedi gerçekten çok zeki ve futbol aklı üst düzey bir oyuncu. Sahada her şeyi ile futbolcu, genç oyuncularımız saha içerisinde ve antrenmanlarda inşallah bu oyunculardan gerekli dersleri alılar.

Son haftalardaki yazılarımızda maç maç düşünmemiz gerektiğini yazmıştım. Gerçekten de öyle oluyor. Artık her maçı farklı oynamaya başladık. Rakibe göre oyun planları üretmeye başladık, artık B hatta C planlarımız bile oluştu. Sezon başı yapılanmasını çok eleştirmiştik, tabii ki yapılan doğruları da alkışlayacağız. Özellikle devre arası transferleri takımın kalitesini yukarı doğru çekmeye yetmiş ve artmıştır.

Çok önemli bir haftaya giriyoruz. Türkiye Kupasında salı günü çeyrek final müsabakasında bu sezon ilk mağlubiyetini tattırdığımız muhtemel şampiyon Trabzonspor ve pazar günü sahamızda puan cetvelinde yakalayacağımız Sivasspor ile oynayacağız. Tabii ki kupada gidilebilecek yere kadar gidilmeli fakat ligde rahatlamak adına mutlaka kazanılması gereken Sivasspor maçında tribünleri doldurup takıma destek verilmesi gerekmektedir. Çok önemli bir müsabaka olan bu maç özellikle iki haftalık deplasman macerasından sonra uzun süre takımdan ayrı kalan taraftar, sevgilisine koşarcasına o tribünleri artık doldurmalıdır.