Sıcak Değil Ama Nem Çok

Sezonun ikinci maçında kendi saha ve seyircisi önünde mutlak üç puan için çıkılan Konyaspor müsabakasında bir puan ile yetinmek zorunda kaldık.

Rakibin oyun planı ve sahaya dizilişini gördükten sonra tipik bir deplasman beraberliğine geldiğini anlamak çok zor olmamıştı. Takımımız ilk yarım saatte gol veya goller bulup maçı o dakikalarda bitirmek ister vaziyette başladı. Pozisyonları da buldu fakat son vuruş becerisi olmayınca hesaplar askıda kalmış oldu. 30. dakikadan sonra %90 oranına çıkan nemden ve hissedilen sıcaklığın saat 22:00 sularında bile neredeyse 40 dereceler seviyesinde olmasından ötürü nefes almanın bile imkansız hale gelmesinin yansımasını da yeşil çimlerin üzerinde görmeye başlamıştık. Özellikle bu sezonki oyunun planının kanatlar üzerinden kurulacağını ve daha ofansif bir Antalyaspor izleyeceğimizin duyumlarının gerçek olduğunu görmüş olduk. Hal böyle olunca iki kanat oyuncusu Erdoğan ve Zymer çok fazla efor sarfetmelerinden ötürü bütün enerjilerini ilk 45 dakikada kullanınca, müsabakanın ikinci yarısında pek bir varlık gösteremediklerine şahit olduk.

Neredeyse maçın ilk yarısında hiç hücumu düşünmeyen rakip, ikinci yarının başlama düdüğü ile daha çok üzerimize gelmeyi düşündü. Fakat bu da saman alevi gibi olmuştu ki neticesinde bir duran top penaltı golü ile planladıkları skoru bulmuş oldular. Golden sonra skoru korumak adına 4-6-1 oyun formasyonuna dönünce müsabaka son yarım saatte Konyaspor yarı alanında oynanmış oldu. Antalyaspor teknik ekibi yaptığı kenar değişiklikleri ile oyunu tamamen rakip alanına gömüp skor bulma isteğini en üst seviyeye çıkarsa da gömülü savunmayı açacak varyasyonları bir türlü sağlayamadılar. Tabi ki rakibin son 20 dakikada neredeyse tüm oyuncularının yerden kalkmamasının da etkisi çok büyüktü, oyun bir türlü ritim bulamadı. Hatta Konyaspor sağlık ekibinin futbolcularından daha çok yorulduğunu söylemekte hiçbir sakınca görmüyorum.

Bu hafta boyunca kronik hale gelen kenar ve yan toptan gol yememe antrenmanları yapılmış olmalı ki geçen sezon defans hattı bu maçta yan top golü yemeden müsabakayı tamamlamış oldu. Bu sezon oyun formatının değiştiğini yazmıştık fakat her rakip için ve maçın skoruna göre mutlaka Nuri Şahin ve ekibini B-C ve hatta D planlarını hayata geçirmesi gerekmektedir. Yoksa bir sezon boyunca aynı oyun planına sadık kalarak başarı beklemek mümkün değildir.

Bir önceki yazımızda belirttiğimiz gibi çok fazla yeni oyuncu grubunun olduğu takımımızı net görebilmek için ligin 5. haftasından sonra övgü ve eleştiri yapmayı kendimizde hak bulacağız.

Geçmiş dönemden süre gelen ve Sayın Başkan Sabri Gülel’in özellikle kendi bizzat basına açıkladığı borç batağında aldığı kulübü sürdürülebilir hale getirme çabalarını takdir ediyoruz. Kucağında bulduğu enkazı temizleme adına sağlam adımlar attığını da yakından takip ediyoruz. Kulübün mali yapısında bayağı bir aşama kaydedildiğini de kendi ağzı ile açıkladı. Fakat sezonun ilk maçında stadyumda gördüğümüz durum gerçekten içler acısı, genel temizlik yok denecek kadar az, tuvaletler hijyenden çok uzak, koltuklar çok kirli, büfeler yetersiz ve en önemlisi maç sonu kapıların çoğunun kilitli olmasından dolayı çıkışlar ıstırap haline gelmiştir. Sıcak havada nefes bile alınmaz durumda iken bir de stadyumu terk etmek başlı başına bir sıkıntı yaratmıştır. Tabi ki sayın başkandan hepsini kendisinin yapmasını beklemek abesle iştigal etmek olur. Mutlaka görev dağılımında stadyumdan görevli bir yöneticisi seçilmiştir. Şimdi bu yöneticimiz için çok çalışma zamanı, çünkü önünde stadyumun sorunlarının dağ gibi biriktiğini net söyleyebiliriz.