Kaldığı Yerden Devam

17 Ağustos 2021 08:24

Ahmet Çolak yazdı…

Yeni sezona, yeni ümitlerle yeni başlangıç ile tribündeki yerini alan yaklaşık 1000 taraftar ve ekran başında izleyen seyirciler, maalesef takımlarının geçen sezon bıraktığı yerden devam ettiğine şahit oldular. Antalyaspor sadece maçın başında on beş dakikalık bir ev sahibi takım avantajı ile topa sahip oldu. Geri kalan yetmiş beş dakikada rakip Göztepe takımı oyunu istediği gibi yönlendirdi.

Maçın ilk tehlikeli atağında penaltı kazanan ve duran topta maçtaki kaleyi bulan ilk şutunda golü lehine çeviren Antalyaspor maalesef kalan dakikalarda rakip ceza sahasına giremediği gibi isabetli şut girişiminde dahi bulunamadı. Hele ikinci kırk beş dakikada topu komple rakibe vererek sadece kalesini savunmaya çalışan takımımız, geçen sezonki oyun anlayışına tamamen dönmüş oldu. Geçen sezon ligden düşmemeyi son iki maçta garantileyen takım hiç ders almamış gibi kaldığı yerden devam ediyor.

Sezonun ilk haftalarında teknik analiz ve oyun düzeni hakkında çok eleştiriye gerek yok. Süper Lig’deki bütün takımlar ve teknik adamlar ağız birliği yapmış gibi yedi sekiz haftanın geçmesini beklerler. Yeni katılan transferler, uyum süreci ve oyun anlayışlarının oturmasını bekleyip ona göre planlamalarını netleştirirken bir de rakiplerinin neler yaptığını, oyun düzenlerini ve transferdeki başarılı isabet oranlarını gözlemleyerek hedeflerini belirlerler. Ersun Hoca buna istinaden sezon başı açıklamalarında ve dünkü maç sonu basın toplantısında hiç hedeflerinden bahsetmedi. Buna karşılık çiçeği burnunda Başkan Aziz Çetin ve yönetim kurulundaki bazı isimler çıtayı yüksek tutup ilk 5 hedefi koyunca ister istemez camiada bir heyecan yarattılar. Lakin bizim de yaklaşık bir buçuk sene sonra çıplak gözle izlediğimiz takım hiç de hedeflenen yerlerde bitirecek gibi görünmedi.

Takım olarak çok kopuk ve birbirini tamamlamayan oyuncu grubu gözümüze çarptı. Bloklar arasında ve geçiş oyunlarında çok büyük uyumsuzluklar gözlemledik. Takım geçen sezonki oyun anlayışından kurtulamamıştı. Rakip sahaya geçtikleri çok az sürelerde dahi o kadar birbirinden uzak ve koordinesiz  şekildelerdi ki ceza sahasında on sekiz tabir edilen yerde sadece yeni transfer Ghacha bireysel olarak iki kez girişimde bulundu. Bunlardan birisinde de penaltı almış oldu. Bir de kaleyi bulmayan iki şut girişiminde Fredy ve Hakan Özmert topu auta göndererek yalnızca takımlarının istatistiğine katkıda bulundular.

Camiada bu beraberlik sonrası forvet (golcü) transferi konusunda istekler had safhaya çıktı. Ben de ısrarla söylüyorum ve sürekli yazmaya devam edeceğim, bu oyun anlayışı ve sistemi ile bir değil üç tane üst düzey golcü oyuncusu alsanız ne olacak ki! Takım rakip sahaya geçemedikçe ve oyununu gelen takımlara kabul ettirip Antalya’nın gerçek bir deplasman olduğunu hissettirmeden yapacakları golcü transferi tamamen boşa harcanan para olacaktır. Sürekli topu rakibe vererek karşılayacak ve kalesini savunacak takım için golcü değil iki tane defans oyuncusu almak daha isabetli olacaktır. Futbol ve golü düşünmeyen hocanın oyun mantalitesine en uygun transfer hamlesi, defansif yönü ağır basan futbolcular olmalıdır.