Forvetsiz Bu Kadar

Süper Lig’de kadro kaliteleri, büyük takımlar diye tabir edilenler dahil neredeyse aynı ayarda diyebiliriz. Maç günü oyunun kaderi, takımların sakat, cezalı ve salgın hastalıkta olan futbolcularının olmayışının yanı sıra hakem performansları da tam bir etken oluyor.

İç sahada kazanmış bir Antalyaspor, bunun verdiği moral ile Rize deplasmanına çıktı. Özellikle son haftalarda kaybetmeyen ve gol yemeyen takımımızdan bütün taraftarlar puan veya puanlar bekliyordu. Karşılaşmaya 4-3-2-1 düzeni ile başlamış da olsak, maalesef Podolski forvet şartlarını yerine getiremiyordu. Alman oyuncu daha çok geriye yönelerek orta sahanın önünde 3. oyuncu gibi görünüyordu. Hal böyle olunca ilk 25 dakika rakip Çaykur Rizespor takımı oyunu geriden çok kolay kurup, pozisyonlar üretti. Nitekim rakibin bu sezon bulduğu gollerin yüzdesinin duran top, korner ve yan ortalardan olduğu gerçeği bu maçta da görüldü ki Rize takımı ilk golünü böyle bir yan top organizasyonundan buldu. Bir de Stjepan Tomas, Antalyaspor’u iyi analiz etmiş. Geriden oyun kurmamıza çok adamla baskı yaparak ve kanat beklerinin önünü kapatarak engel oldular ve ilk 30 dakikada bütün hatları kapattılar. Bu dakikadan sonra Fredy’nin bireysel çabaları ile pozisyonlar bulsak da kısır geçen bir ilk yarı izledik. Bir forvet oyuncusu olmadığı için rakibin iki stoperi geriden çok rahat oyun kurdular. Bir de Amilton çok erken sarı kart problemi yaşadığı için maç içerisinde ikili mücadelelerden uzak durdu.

Haftalardır Ersun Hoca’nın takıma monte etmeye çalıştığı oyun düzenini rakipler çözmeye başlamış. Artık geriden oyun kurmaya rakipler izin vermiyor. O yüzden hocanın bir an önce B ve C planları hayata geçirilmelidir. Hatta oyun içerisinde birkaç oyuncunun yerini değiştirerek, rakibin direncini düşürüp daha farklı varyasyonlar deneyebilir. Hoca bu maç üzerinden formsuzdu. Böyle maçlarda rotasyon hakkını kullanmalıydı. Yaş ortalaması yüksek olan takımımızı aktif olarak dinlendirmeli ve alternatif oyuncu seçeneklerini değerlendirmeliydi.

Oyuncu grubu sahada rakibin sertliğine aynı cevabı veremedi. Maalesef çok yumuşak müdahaleler yapıyoruz, maçın hakemi de temaslı oyuna izin verince sahada rakip daha çok topa ve oyuna sahip oldu. Özellikle Sidney Sam biraz daha ayağını yere sağlam basmalı, pas şiddeti ve şut tercihlerini daha iyi yapmalıdır. Gökdeniz çok istekli ve arzulu, bir an önce skora katkı yapmak istiyor fakat henüz Süper Lig seviyesine erişemedi, bu da çok normal. İki alt seviyedeki ligden gelip buralarda olması, onun için bulunmaz bir fırsattır. İnşallah bir an önce kendini geliştirip takımımıza değer katar.

Bu hafta oynayacağımız Hatayspor, bu ligin en kolektif oyununu oynayan takım konumunda. Çok dikkatli olmamız gereken bir maç, özellikle eksik Amilton ve Veysel’in yokluğunu fazlasıyla arayacağımız görünmekte. Puan sıralamasında üst grubu bırakmamak adına iç sahada kaybetmememiz gerekiyor.