Domino Etkisi

Hatayspor müsabakası oynanmadan önce hafta içi gerek görsel gerekse yazılı basında Nuri Şahin rüzgarı esti. Özellikle sosyal medyada çok fazla etkileşim almış ve her kesim tarafından takdir edilmişti. En çok korktuğum konu, Türk insanının hızlı bir şekilde havaya girip beklentileri alt üst etmesidir. Neyse ki 34 yaşındaki gencecik, kariyerini hep üst liglerde ve üst düzey hocalarla yapan Nuri Şahin bu tuzağa düşmemiş oldu. Kendisi ve teknik ekibi işlerini çok ciddiye aldığını ve tam bir profesyonel gibi yaptığını görmek bizleri bir kez daha mutlu etti. Tabi ki burada Sayın Aziz Çetin ve yönetim kurulunu aldıkları radikal karardan dolayı bir kez daha tebrik etmek istiyorum. Bu kararı almış olmasalardı bizler şimdi ne Nuri Şahin’i ne de Antalyaspor’u bu kadar net ve güzel yorumlamıyor olacaktık. Eğer Nuri Hoca yerine bir sezonda en az 3 Anadolu takımı gezip onlarca oyuncu transferi yaptıran dinozor hocalardan birini getirselerdi belki de Yeni Malatyaspor’dan sonra düşecek ikinci takım biz olacaktık. Başkan ve yönetim, hocanın da aklında olan projeyi en az iki yıl öne çekerek belki de Türkiye’de kimsenin beklemediği bir örnek teşkil etmişlerdir.

Maça gelecek olursak artık klasik hale gelen iç saha rotasyonu ile başladık. Naldo ve Veysel tandem ve sağ bekte Floranus tercihi gayet yerinde olduğunu gördük. Her ne kadar 4 gollü bir galibiyet de alsak bence maçın önüne geçen oyuncu Naldo olmuştur. Defans bloğundaki kusursuz oyunu, kademe anlayışı, yerinde müdahaleleri ve attığı gol ile de maçın adamı oldu.. Ayrıca geldiği günden beri çok eleştirilen Haji Wright, özellikle Luiz Adriano geldiğinden beri hem oyun anlayışının değişmesi ile kendini bulmuş hem de attığı usta işi gollerle sınıfı geçmiştir. Yalnız bu maçta sağ bekte oynayan Floranus’un hem zamanlama hem de kademe anlayışında aksadığını yediğimiz golde ve rakip ataklarda net şekilde görmüş olduk. Burada önemli olan zaman zaman ikinci bölgedeki aynı anda 2 oyuncunun bazen sağ bek bazen de stoperlerinin değişiyor olmasına rağmen, aynı mantalite ile devam etmek, maç maç düşünüp rakipleri çok iyi analiz etmek ve onlara göre oyun planları hazırlamak kenar yönetiminin başarısıdır.

Ekstra parantez de Güray Vural’a açmak gerekir. Yaptığı kanat bildirmeleri ve asist katkıları ile adeta maça o da damgasını vurdu. Özellikle rakibin sol tarafını Güray Vural ve Doğukan ile adeta felç ettik. Atılan 4 gol tamamı ile o kanattan geldi. Her iki oyuncu artık adeta birbirlerini ezberlemişler, ne zaman nerede olacaklarını çok iyi biliyorlar. Hatta biraz daha ileriye gideyim aralarındaki pas şiddeti bile o kadar uyumlu ki, hayran kalmamak elde değil. Rakibin o kanattan yediği her golde rakibin teknik adamları ve Ömer Erdoğan ellerini her iki yana açarak çaresizliğini böylece çok net göstermiş oldu.

Artık çok net söyleyebiliriz ki son 10 maçta mağlup olmayan, kalesinde sadece 4 gol gören ve lig bu zaman diliminde başlamış olsa 24 puanla ligin lideri konumunda olan Antalyaspor her haliyle kompakt bir ekip görüntüsünde ve ulusal kanallarda her geçen gün çok daha konuşulan bir takım olmuştur.

Sadece eksik yanımız her türlü desteği sonuna kadar hak eden teknik heyet ve oyuncu grubuna yeterince katkı sağlayamadığımızdır. Oysa ki 15 günde sadece 2 saatimizi ayırmak ve tribünleri doldurmak itici güç ve ekstra motivasyon olacaktır.

Kalan 6 maçta ortada olan 18 puanın en az 13 veya 14’ünü alacağımıza yürekten inanıyorum. Siz değerli renktaşlarım ve okuyucularımın da inandığını çok net tahmin edebiliyorum. Gelin, hep birlikte evimizde oynayacağımız son 3 lig maçında tribünleri dolduralım ve başkan, yönetim kurulu, teknik heyet, oyuncu grubu ve katkı koyan herkese bize yaşattıkları galibiyetleri ve mutlulukları için teşekkürlerimizi sunalım.