Aferin Çocuklar

Cumartesi 16.00’da  Maraton Tribünü’nde tabiri caizse cayır cayır yandık. Antalya’da bu mevsimde gündüz maçı oynatılmaz. Federasyon, Antalya’nın havasından bihaber olsa gerek.

Yirmi sene öncesinin Antalyaspor – Galatasaray maçlarına, bir de şimdiki maçına bakıyorum. Tribünlerin İstanbullular’a peşkeş çekildiği kederli seneler… Maraton’un ortasında bir avuç takımını destekleyen Antalyaspor sevdalısı… Artık roller değişti,yeni stadyum, şehir bilinci derken cumartesi günü sadece bir avuç Galatasaraylı, çıplak gözle Eto’o ve arkadaşlarının şovunu izleme imkanı buldu. Her geçen gün daha iyiye giden taraftar profiliyle geleceğimiz aydınlık.

Galatasaray maçındaki galibiyet ve rakiplerin de puan kaybıyla ligde kalmayı hemen hemen garantiledik ve kalan maçlarda sahaya daha rahat çıkma imkanı yakaladık. Bundan sonraki maçlarda az şans bulan veya gelecek sene kalıp kalmayacğaı belli olmayan isimleri deneyip karar verme zamanıdır. Bunu yaparken de puan veya puanlar toplayıp para kazanmaya devam etmek gerek. Sene başında hedeflediğim 40 puana ulaşmaya dört puan kaldı. Bu puana ulaşıp, üstüne çıkan takım benim nazarımda başarılıdır.

Maçla ilgili fazla detaya girmek istemiyorum ama Morais’e küçük bir eleştirim olacak. Geçen maçın en iyilerinden birisi olan Charles’in yedek başlaması her zaman övdüğümüz adalet anlayışına biraz ters düştü. Umarım Charles’a gelecek maçlarda daha fazla şans verir.

Önümüzdeki Osmanlıspor maçında rakibin yenilmezlik serisine son vermek en büyük dileğim. Bunu başarabilecek kadro elimizde mevcut.

Son sözüm de Eto’o Baba için. Golü elle attı doğrudur ama adaletin olmadığı yerlerde bazen insanlar adaleti kendileri yaratır. O da bunu yaptı sadece.