Röportaj: Antalyaspor Triatlon Takımı

Antalyaspor Triatlon Rüzgarı

Röportaj: Antalyaspor Triatlon Takımı
22 Haziran 2019 18:00

Antalya şehrinin, Türkiye Süper Lig’indeki köklü futbol kulübü ile bilinen; Antalyaspor Kulübü Derneği’ne bağlı olarak 2016 yılından bu yana sportif faaliyetlerini yürüten Antalyaspor Triatlon Takımı hem yurt içi hem de uluslar arası yarışmalarda Antalyaspor’u başarıyla temsil ediyor.

Son olarak Uluslar arası Gelibolu Triatlonu’nda başarılı sonuçlar elde ederek, kürsüde yer bulan Antalyaspor Triatlon takımından Oğuz Bodur ve Sabri Yiğit Üfler triatlon sporunu, takımı ve gelecek hedeflerini anlattı.


Spor geçmişinizden biraz bahseder misiniz, triatlon ile ilgilenmeye nasıl ve ne zaman başladınız?

Oğuz Bodur: Yaklaşık 3-4 yıldır sporla ilgileniyorum. Öncesinde herhangi bir sporla ilgilenen biri değildim. İlk olarak koşu ile aktif spor hayatıma başladım. Sonrasında yüzme ve bisiklet disiplinleri de hayatıma girdi. Bu süreçte ‘Neden triatlon yapmayayım ki?’ diye düşünürken, Yiğit’in daha öncelerden de uğraştığını bildiğim triatlon bu sayede ile tanıştık. Onun da destekleriyle triatlon yapmaya başladım.

Yiğit Üfler: 1986 doğumluyum. Benim spor hayatım lise yıllarımda başladı. Ortaokul yıllarında kilolu bir çocuktum. Lise hayatımla birlikte spor da hayatımın vazgeçilmezleri arasında yer almaya başladı.  Ortaokul ve Lise dönemimde lisanslı ve dereceler alan bir badminton sporcusuydum. Bu dönem spora yatkınlığımı fark etmemle spor yapma alışkanlığım oluştu. Üniversite yıllarında da özellikle fitness başta olmak üzere spora devam ettim.  O günlerde yaptığım antrenmanların faydasını da şimdi görüyorum diyebilirim. Kürek, kuvvet ve koşu antrenmanlarıma devam ederken; bir yanda da Avrasya, Runatolia gibi maratonlarda koşmaya da başladım. Triatlon ile takımız sporcusu ve aynı zamanda kuzenim olan Nuri Acar vesilesiyle tanıştım. Nuri Acar neredeyse 6 yaşından beri bisiklet sporcusu. Türkiye’nin en iyi bisikletçileri arasında hatta en iyisi bile diyebilirim. Norveç’te okudu, orada birçok şampiyonluk kazandı. Talihsiz bir kazanın ardından Türkiye’ye döndü. Nuri askerdeyken triatlona başladı. Ben bu süreçte spor yapmaya devam ediyordum ancak belirli bir rutine girince yaptığınız şeyden sıkılabiliyorsunuz. Ben de öyle bir ruh hali içindeydim ve doğada bir şeyler yapmak istiyordum. Nuri’nin de beni yönlendirmesiyle 2012 yılında triatlona başladım ve o günden beri amatör profesyonel olarak bu sporla uğraşmaya devam ediyorum.  Profesyonel meslek hayatımın ve sağlığımın izin verdiği ölçüde devam da edeceğim. biliyorsunuz ki ülkemizde adalet zor durumda; ben de adalet ve yargının bir süjesi olarak, tüm stresimi bu spor sayesinde atmaya çalışıyorum.

Antalyaspor Triatlon takımından bahseder misiniz? Ne zaman kuruldu, takım kaç sporcudan oluşuyor?

Yiğit Üfler: Başladığımız dönemde Antalya’da tek kulüp vardı, Antalya Triatlon Spor Kulübü. Ben oranın lisanslı sporcusu olarak başladım triatlon macerama, aynı şekilde Nuri de öyle. 3-4 yıl kadar o kulübün çatısı altında yarıştık. Antalya Triatlon Spor Kulübü çocuk ve genç sporcuları yetiştirme odaklı bir kulüptü. Ben de yaş grubu sporcuları olarak farklı hedeflerle yeni bir kulüp kurmak istedim. Nuri başta olmak üzere diğer arkadaşlarımla da konuşarak yeni bir oluşum yaratmaya başladık. Antalyaspor ile görüştük, branşı açmayı kabul etti. Takımımız 5 Nisan 2016’da resmi olarak kuruldu.

15’i erkek, 6’sı kadın sporculardan oluşan 21 kişilik bir takımız. Türkiye’de profesyonel futbol takımı altında olan üç takım var.  Göztepe, Altay ve Antalyaspor. Nuri Acar, Bahadır Tama, Soner Oralkasım takımımızın ileri seviye, uluslararası düzeyde dereceler alan milli sporcularından. Bu üçlü Türkiye’nin en iyi üç triatlon sporcusudur, onlarla aynı takımda olduğumuz için çok şanslıyız. Seneye kadın sporcu sayımızı arttırmayı hedefliyoruz. İlginçtir, Türkiye’de maaile olarak bu sporu yapan sadece Tama ailesi var, onlar da bizim takımımızda. Bahadır Tama’nın annesi, babası ve eşi ailecek triatlon ile uğraşıyor.  Oldukça renkli ve başarılı bir takımız.

Takım farklı meslek gruplarından bir araya gelen sporculardan oluşuyor. Antrenmanlarınız nasıl, belirli bir rutininiz var mı?

Oğuz Bodur: Her gün düzenli olarak antrenman yapıyoruz, yapmak zorundayız. Dediğiniz gibi herkesin bir mesleği mesai saatleri var. Takımımızda doktor, mühendis, avukat, üniversite hocası gibi farklı meslek gruplarından birçok sporcu yer alıyor. Çocuklu ailesi olan takım arkadaşlarımız var. Dolayısıyla herkes kendinden ve özel hayatından fedakarlık ederek antrenman saatlerini ayarlıyor. Yeri geliyor günde iki antrenman yapmamız gerekiyor. Açık konuşmak gerekirse triatlon ağır bir branş. Aynı anda üç farklı spor ile uğraşıyoruz. Üçü de birbirinden farklı antrenman ve güç isteyen disiplinler. Hepsine vakit ayırıp, antrenman yapmamız lazım. Bazı günler çift antrenman olmak üzere haftanın her günü antrenman yapmak durumundayız. Tabii bu işin bir de ekonomik boyutu var. Bu üç ayrı sporun gerektirdiği ekipmanlar, kıyafetler var. Kullandığımız tüm ekipmanlar ithal ve dövizle birlikte bunları alım gücümüz de zorlaşıyor.

Yiğit Üfler: En basitinden, yüzme ve koşu maliyetleri az desek de; koşarken giydiğimiz ayakkabıları kilometre aşımından dolayı 6 ayda bir, tekstil ürünlerini 3 ayda bir, mayo ve gözlükleri de aynı şekilde değiştirmek zorunda kalıyoruz ve bunlar dahi oldukça pahalı.  Özellikle bisiklette daha fazla masrafımız oluyor buraya hiç girmeyelim, ev araba parası yatırıyoruz diyebiliriz. Kısacası son çareniz değilse, bu spora başlamayın!

Antalyaspor Triatlon Takımı olarak tıbbi ve aromatik bitki yağları ile gıda takviyeleri üreticisi Talya Bitkisel ile bir sponsorluk anlaşması imzaladınız. Bir araya gelmeniz nasıl oldu?

Oğuz Bodur: Takımız sporcularından Cemil Yıldızhan vesilesiyle Talya Bitkisel ile iletişim kurmaya başladık. Takımımızdan haberdar oldular biz de Talya Bitkisel Yönetim Kurulu Başkanı Halis Ertaş ile tanışarak, toplantılara ve görüşmelere başladık. Hedeflerimizden ve ihtiyaçlarımızı karşılıklı konuşarak dile getirdik. Marmaris Duatlonu sonrasında sözleşmemizi imzaladık.  İnanıyoruz ki bu sponsorluk Antalyaspor ve Talya olarak birçok başarıyı şehrimize getireceğiz.

Yiğit Üfler: Her yarışın sporcular için bir maliyeti var. Biz bu kulübü kurarken sporcuların olabildiğince az masraf harcamasını istedik, bu amaçla yola çıktık. Şu an büyük ölçüde bunu başardığımızı söyleyebiliriz.

Başarılı bir sezonu geride bıraktınız. Gelecek hedefleriniz neler?

Oğuz Bodur: Bu sene takım klasmanlarında kürsüde olmayı hedefliyoruz.  Uzun vadede insanlara bu sporu tanıtmak ve özellikle gençleri teşvik etmek bizim için çok önemli.


RÖPORTAJ: Ilgaz GÖKIRMAKLI