Yanlış Oyun Tarzı İsteksiz Oyuncular
Yabancı sınırının da kısa bir süre içerisinde gelmeyeceğini düşünürsek futbolcuların akıllarını başlarına almaları önemle rica olunur …
Antalyaspor geçtiğimiz sezon göstermiş olduğu başarısıyla büyük bir ivme yakaladı ve bu başarıyı daha da yükseğe taşımak için bu sezon büyük transferler yaptı. Bu transferler rakibin biraz gözünü korkuttu ve genelde Antalyaspor karşısında savunmada kalmaya ve kontratak futbolu oynamaya başladılar. Sezonun açılış maçı olan Beşiktaş müsabakasında da yan toplardaki büyük zaafımızı neredeyse bütün takımlar kullanmaya başladı.
Antalyaspor, rakibin savunma futbolunu aşmak için oynadığı maçlarda Sakıb ve Celustka’yı ileriye çıkarmak zorunda kaldı ama bu bekler ne yazık ki bu oyun tarzına uygun değil. Orta açmayı beceremeyen Sakıb Aytaç ve Celustka’nın kullandığı bütün topların neredeyse hepsinin rakibe gitmesi nedeniyle rakip takımların kovaladığı kontrataklara adeta davetiye çıkardılar.
Rakipler savunmada kaldığı sürece ve Antalyaspor bu beklerle oynamaya devam ettiği sürece özellikle deplasmanlarda büyük sıkıntılar yaşarız. Bu nedenle ya oyun tarzımızı değiştirip, üçlü savunmaya dönmemiz gerekir ya da Sakıb ve Celustka’yı değiştirip daha hızlı ve hücumcu bekler kullanmamız gerekir.
Ne yazık ki sol bekte Sakıb ve Musa da aynı türde oyuncular bu nedenle bu bölgede yapacak pek bir şey yok gibi görünüyor. Sezon başı transfer olan Nazım Sangare’yi de henüz izleme şansı bulamadık ama izlemenin zamanı geldiği aşikar.
Sivaspor maçında Leanardo’nun takımdaki eksikleri görmüş olduğu tahmin ediyorum. Maçın ikinci yarısında takımın gösterdiği reaksiyonda her ne kadar maçı döndürmeye yetmediyse de küçük de olsa bir umut kaynağı…
Taktik olarak yanlışlardan birisi de oyuncuların genelde yanlış pas tercihleri kullanması. Sürekli yana ve geriye oynuyoruz. Stoperler de bu nedenle uzun top oynamak zorunda kalıyor. Ama artık fiziki olarak yeterli görünmeyen Samuel Eto’o zaten sert olan ligimizin dev stoperleri arasında ezilip kalıyor. Bu nedenle sürekli geriye gelip top almaya çalışıyor. Bu da rakip stoperlerin işini daha da kolaylaştırıyor.
Yanlış oyun tarzımın yerini isteksiz oyuncuların da alması mağlubiyetleri kaçınılmaz hale getiriyor. Takım içi maaş dengesizliği nedeniyle bazı oyuncuların “o daha fazla kazanıyor, daha çok koşsun” gibi mesajlarını taraftara göndermeye başladığını da görüyoruz. Ama daha az maaş alan oyuncuların şunu iyi bilmesi gerekir. Bu olay her işyerinde geçerlidir. Altı kişilik gazete bürosunda bile herkes aynı maaşı almaz. Herkes kariyerine ve takip edilirliğine göre maaş alır. Bu her yerde geçerlidir. Örneğin Türk Milli takımına bir kez bile çağırılmamış olan Ferhat Kaplan’ın, Avrupa ve Dünya şampiyonlukları bulunan Fransa Milli takımına sayısız kere çağırılmış Samir Nasri’den daha az maaş alması kadar normal bir şey yoktur. Bu nedenle yetenekleri kısıtlı olan ve sadece mücadeleleriyle oynayan futbolcuların maaşı bahane ederek daha az mücadele etmesi kısa dönemde Antalyaspor’u etkiliyor ama uzun dönemde kendilerini etkileyecektir. Zaten yetenekleri kısıtlı olduğu için mücadeleyi de bıraktıkları zaman kendilerini amatör liglerde görebilirler.
Yabancı sınırının da kısa bir süre içerisinde gelmeyeceğini düşünürsek bu futbolcuların akıllarını başlarına almaları önemle rica olunur.