“Üstünde Atam’ın Resmi Var”
Takımımızın bireysel yetersizlikler dışında tam bir güvene dayalı güzel oyunundan çoğunluk memnun olmuştur diye düşünüyorum …
Maçtan, takımdan, deplasman tribününden, Eto’o’dan, anonsçudan, her şeyden evvel, stada girerken “Güvenlik Güçleri“nin insanı olmayan tutumlarından bahsetmek gerekiyor. Benim maça girerken şahit olduğum bir olayı size aktarmak isterim:
Maçın başlamasına az bir zaman kala, dışarda yüzlerce kişi sıra beklerken bir renktaşım cebinde bozuk parayla gelmiş. Görevli de renktaşın cebindeki parayı alıp yere attı ve ardından şöyle bir diyalog oldu:
– Ağabey niye yere atıyorsun? O paranın üstünde Atam’ın resmi var.
– Senden mi öğreneceğim lan Atatürk’ü? (Der ve renktaşı iter.)
– Estağfurullah ağabey de niye itiyorsun? İki kelime edemeyecek miyiz?
– Edemeyeceksin ulan yürü git burdan?
– Niye bağırıyorsun bana çocuk mu var senin karşında?
Sonra renktaşımıza 4-5 tane görevli hep birlikte saldırdı. En son gördüğümde bacaklarından tutup yere yatırmaya çalışıyorlardı. Bu mudur? Gerçekten doğru tavır, doğru tutum bu mudur? Bu tutumla dostluk ortamı, huzur ortamı, güven ortamı sağlanır mı?
Neyse ki takımımız bu garip olaylar silsilesinin tam aksine sağlam, ne yaptığını bilen bir hâlde sahadaydı da olaylar bir nebze normalleşti. Geçtiğimiz hafta, transfer döneminin bitmesine 3 gün kala, Avrupa’da transfer dönemi kapanmışken yönetimle sorunlarını yerel ve ulusal medyayla paylaşmaktan çekinmeyen kaptanımız Samuel Eto’o’nun sorunları maç sonrasına bırakıp sahada gösterdiği performanstan hepimiz memnun kaldık. Başkanımız Sayın Ali Şafak Öztürk de maç sonu açıklamalarında bu performansa özellikle değindi. Samuel Eto’o istediğini almak için böyle çaba gösterecekse bu güzel bir şey. Biz taraftarlara saygısını da bu yolla gösterdi. Oyunu ve isteğiyle sahanın en iyisiydi.
Takımımızın bireysel yetersizlikler dışında tam bir güvene dayalı güzel oyunundan çoğunluk memnun olmuştur diye düşünüyorum. Bu 11’e dahil edilecek olan beş adet yetenekli oyuncumuzun olduğu düşünülünce, keyiflenmemek için hiçbir sebep yok. Ayrıca Djourou’yu çok beğendim, bunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Gelelim deplasman tribünü konusuna… Çok net hatırlıyorum, geçtiğimiz sezon Galatasaray deplasmanının dönüşünde taraftarımızın “Deplasman tribününün yeri değişsin, bize yapılan muamele buraya gelenlere de yapılsın.” şeklindeki talepleri yönetime iletilmeye başlanmıştı. Fakat Galatasaray taraftarı epey şanslı, aynı model tribünde maç izlediler ama onların önündeki mikalar temizdi ve bizden daha az bilet parası vererek girdiler deplasman tribününe. Yine yörük misafirperverliğimiz tutmuş işte, vallahi elde değil.
Sahada oynanan futbol ve görünürdeki pozitif ortamın toparlanma başlangıcı olmasını ve kabiliyeti daha yüksek olan oyuncularımızla yükselişi olabilecek en çabuk şekilde gerçekleştireceğimizi umuyorum.
Bir umuttur yaşatan insanı!
İyi haftalar.
#BizAntalyasporuz