Umutsuzluk Yasak Bize

Beşiktaş-Antalyaspor maçının arkasından yapılan yorumlara, köşe yazarlarının yazılarına bakıyorum.  Verilmeyen faul sonrası gelen gole doğru düzgün kimse yorum yapmamış. İtirazlar sonucu verilen kırmızı kartı bile savunanlar var. Türkiye’de futbol iyice bitmek üzere. Fanatikliği de geçtim; İstanbul takımlarının sempatizanlığı, Türk hakemlerinin toleranslı davranışları… Yazabilecek çok da bir şeyim yok bu hafta. Ama ligin dibinde de olsak, 1.Lig’e de düşsek sevdamızdan vazgeçecek değiliz ya.

“Antalya kümeye” diye bağıranlar, sizler iyi gün taraftarısınız. Bizler en kötü zamanımızda bile takımımızı yalnız bırakmayan, sevdası kupaya ve yıldızlara bağlı olmayan, yürekten seven taraftarlarız.  Amigo Miloş’un dediği gibi geçen sene taraftar dokzuuncu sırada tuttu bu takımı. Bu sene de desteğimizi bire on katarak yapacağız. Bu sene de bu takımın lige tutunmasını bizler sağlayacağız. Bizler var oldukça Antalyasporumuz da var olacak. Hakem hatalarının ayyuka çıktığı bu sezon düşmeden ligde kalacağız.Rıza Hoca şeytanın bacağını kıracak ve takım bu kötü gidişatı toparlayacak. Umutsuzluk yasak bize.

“Herkes  üzüldüğü kadar sevinecek.” derler, biz hala gülmedik. Artık güldürün yüzümüzü. Toplayın kendinizi, toplayın bu takımı. Suratlarımız asık olabilir ama hayallerimizi hala asmadık. Hala bu takımın toplanmasını bekliyoruz. Biz, umutlarımızdan vazgeçmedik. Sevdamızdan da vazgeçmedik. Sizler de vazgeçmeyin.

Antalyaspor’un basketbolda çıktığı ilk maçta aldığı galibiyet beni mutlu etti. Basketbolda bari umarım her şey iyi gider. Öte yandan Antalyaspor hentbol takımına da gereken desteği göstermeye devam etmeliyiz. “Her branşta Antalyaspor, her yerde Antalyaspor” diyorsak desteğimizi her yerde hissettirmeliyiz. Bu haftalık benden bu kadar. Kırmızı beyaz aşkla kalınız.

“Çocuklar inanın.
İnanın çocuklar,
Güzel günler göreceğiz,
Güneşli günler.”