Tuş

Maçtan önce ne düşündü bilinmez ama sağ bek orijinli Salih Dursun’u ön liberoda kullanma gereği duydu Rıza Hoca. Eto’o’nun yokluğunda da Mbilla’yı forvete alarak, sol açıktaki boşluğu Serdar Özkan ile doldurdu.

“Kadro mühendisliği” deniyor ya, yapılacak maç var yapılmayacak maç var. Ritm kazanmış oyuncu konusunda özellikle hırsıyla ön plana çıkan Zeki’nin yerine Salih tercihi büyük bir hataydı ilk yarı için. Olumlu olan da Mbilla’nın santrafor oynatılmasıydı. Mbilla, Türkiye lig yapısına uygun en iyi üç santrafordan birisi bana göre. Ki yoktan var ettiği golle takımının maça tutunmasını sağladı.

İkinci yarı Salih’in yerine Zeki’nin oyuna girmesiyle hatadan dönüldü. Bu dönüş, takımın iştahını kabarttı ve pozisyon üzerine pozisyon bulan, ısıran bir takım izlemeye başladık. Beraberlik golünü de bulduk. Rakip eksik de kaldı ama… 2-0’dan muhteşem bir geri dönüşe imza atacak Antalyaspor derken son dakikada yenilen golle resmen güreş tabiriyle “tuş olduk.”

Teknik direktörlük zor bir iş, hele de ülkemizde. Her ne kadar altı hafta yenilgi yüzü görmesen de ardından gelen bir mağlubiyetle okları bir anda kendine döndürebiliyorsun.

Salih ve Emre Güral tercihleri hatalıydı. Maç ritmi olmayan iki oyuncu, böylesine önemli bir maçta tercih edilmemeliydi.

Önümüzde şiddetle puana ihtiyacı olan Rizespor deplasmanı var. Cezalılar ve sakatlar göz önünde bulundurulduğunda Antalyaspor’u kolay alınacak puanların beklemediği de bir gerçek…