Tertemiz Antalyaspor
Levent Sağlam yazdı…
Yıl 1999… Gölcük depremi… Tüm ülkeyi etkileyen Marmara’da büyük hasara yol açan bir deprem olur. Kocaelispor ve Antalyaspor arasında kurulan diyalog sonucunda Antalyaspor, tesislerini Kocaelispor’a açar. Taraftarlar da Antalya’da ağırlanır. Hatta Kocaelili bir kardeşimiz, Antalyaspor tribünlerinde tribün liderliği bile yapmıştır. Bu iki kulüp bir alt ligden çıkmalarda da, bir üst ligde kalmalarda da birçok kez rakip olmuşlardır. Hatta Diyarbakır’da Galatasaray ile oynanan Türkiye Kupası maçında, Kocaelispor taraftarları Antalyaspor’u yalnız bırakmamıştır. Yine Süper Lig çıkma playoff finalinde Samsunspor karşılaşmasında da yalnız bırakmamışlardır. Bu iki kulüp ilişkilerini ilerletmiş, şu an kardeş kulüp bile olmuşlardır. Adı da “Depremle gelen kardeşlik” şeklindedir.
2001-2002 sezonu… Çiçeği burnunda teknik direktör Cezmi Turhan, Ersun Yanal tavsiyesiyle Antalyaspor’un başına geçer. 3 hafta 24 günlük bir hocalık deneyimi yaşar. İlk maçına içeride Ankaragücü maçıyla çıkar. Maçı Antalyaspor tarihi bir farkla 8-1 kaybeder. Bu mağlubiyet, o zaman Antalyaspor’un en farklı mağlubiyeti olduğu gibi şu anda da Antalyaspor’un tarihindeki en farklı mağlubiyeti olarak tarihinde yerini alır. 2001-2002 sezonunda Antalyaspor küme düşer.
2012-2013 sezonu… Akhisar’da Antalyaspor, Akhisar’a konuk olur. Maçın başlamasıyla da şiddetli bir yağmur başlar. Akhisar taraftarları yönetime baskı yapar ve Antalyaspor taraftarları, Akhisar taraftarlarının bulunduğu kapalı tribüne alınırlar. Bu, müthiş bir güzelliktir. Sonrasında da iki kulüp taraftarları arasında dostluk da pekişir. Hatta o sezon Antalya’da oynanan maçta Akhisarspor’un düşme tehlikesi vardır. Antalyaspor maçı 4-3 kazanır. Kazanır kazanır da her gol attığında bir grup taraftarınca da yuhalanır.
Bu yukarıda anlattığım anekdotlar, 3 kulübün tarihlerinde taraftarlarının yaşadıkları dostluk, samimiyet adına güzel hareketler olarak anılır. Anılmaya devam da edecektir. Bu 3 kulüp benim ve Antalyaspor taraftarlarınca sempati duyulan camialardır.
Her zaman bu 3 kulüple aynı ligde oynamayı isterim. Bana belden aşağı vuran, beni taşlayan, otobüsümü kurşunlayan kulüplerle aynı ligde olmayı istemem. Fakat futbol kulüpleri ve oyuncuları profesyoneldir. Onlar sahaya çıkar ve işleri olan futbolu icra ederler. Taraftarlar ise işe duygusal bakabilirler. Ama bu iş sahada oynanır ve profesyonelcedir. Evet, bazen masa başı alavere dalavere işler olmuştur. Ama bu tip oyunların içinde asla Antalyaspor olmamıştır, olmayacaktır ve olmaz.
Son dönemlerde gerek Başakşehir gerekse Trabzonspor maçlarında üzerimize atılmak istenen çamur asla yapışmamıştır, yapışmaz da.
Benim naçizane Antalyaspor taraftarlarına tavsiyem, her zaman 2006-2007 sezonunu hatırlamalarıdır. O sezon Antalyaspor’a kurulan kumpası unutmamalarıdır.
Bir sezonu daha kapatmamıza az kaldı. Önümüzdeki hafta içeride oynayacağımız Galatasaray maçını da alarak tertemiz, şaibesiz bir sezonu geride bırakacağımıza eminim.
Darısı bir sonraki sezona olsun.