Takım Yapboza Döndü
Levent Sağlam yazdı…
Haftalardır takımın ilk on biri üzerinde değişiklikler yapan Ersun Hoca, ligin sekizinci haftasında yine farklı bir on birle oyuna başladı.
İki santrforundan biri olan Haji’yi sol açığa, iki on numarasından biri olan Fredy’yi ise sağ açığa alarak oyuna başlayan Ersun Yanal, Gaziantep FK maçında mağlupken oynatmaya başladığı, akabinde oynadığı maçlarda olduğu gibi bu maçta da Haji’yi yine sol açıkta oynatma ısrarına devam etti. Bunun yanında Fredy gibi takımın pas trafiğini çeken, oyun kuran bir oyuncuyu sağ kanatta oynatmasına anlam veremedim.
Antalyaspor’un kulübesinde Amilton, Gökdeniz, Ghacha ve Mukairu gibi kanat oyuncuları bulunan Ersun Hocanın bu maçta neden böyle bir tercihlerde bulunduğunu anlamak güç. Zira hamle yapma şansını sadece oyun içerisinden kullanmak zorunda kalıyor. Oysa Haji’yi ve bugün Fredy’nin yerine on numarada oynayan Milosevic’i kulübede bekletip sonradan oyuna alsa, onların yerine kanat oyuncularını tercih etse daha iyi olur diye düşünüyorum. Zira Poli’nin hiç hesapta yokken yaşadığı sakatlık sonrası yaşanan durumlar yaşanmayabilirdi. Poli sakatlanınca mecburen yerine Fredy geçmek zorunda kadı. Bu maçta Fredy gibi bir oyuncuyu ancak 73. dakikada gerçek mevkii olan on numarada oynatabildik. Bu dakikada Floranus’u oyuna alan Ersun Hoca, Bünyamin’i de orta sahaya çekince Fredy kendi bölgesine geçti.
Her hafta farklı tercihler yapan Ersun Hoca takımı adeta yapboza döndürdü. Oysa bu süreçte takımın kadro yapısının çoktan şekillenmesi gerekirdi. İşin enteresan tarafı, bu maçta takımın on numara mevkiinde önce Milosevic sonra Mukairu ve en sonunda da Fredy’nin oynamasıydı. Bir takımın omurgası vardır ve bu omurga üzerinde bu kadar çok oynanmaz. Bir takımın kalecisi, stoperleri, orta sahası, on numarası ve santrforu o takımın omurgasını oluşturur. Bir hafta stoperde Naldo – Veysel, diğer hafta Kudriashov – Veysel değişiklikleri gibi oynamalar, takımın dengesini bozar ve uyum sorunu yaşatır.
Antalyaspor bu maçta yine rakibine net pozisyonlar veren ve girdiği pozisyonlar da sonuca gidemeyen bir yapıdaydı. Karşılaşma süresince on korner kullanan Antalyaspor’un duran top organizasyonlarında da yetersiz olduğu gözden kaçmadı. Oysa geçen sezon olduğu gibi bu maçta da Naldo’nun ön direk vuruşlarından yararlanabilirdik.
İki haftadır takımın gol yükünü sol bek Güray ve sağ bek Bünyamin çekiyor. Bu iki golde de oyunun içinde olan pozisyonları hazırlayan isim, oyuna sonradan dahil olan Ghacha’ydı. Son iki haftada atılan gollerin Güray ve Bünyamin’den gelmesi, gollerin de bu iki oyuncunun ve Ghacha’nın işbirliğinden kaynaklanan goller olması dikkat çekici değil mi? Her iki karşılaşmada da Ghacha’nın sonradan kulübeden dahil olan oyuncu olması dikkat çekici değil mi? Takımın forvet hattında Haji’ye bu kadar sabredip diğerlerini kulübede bekletmek hem dikkat çekici hem de haksız rekabet değil mi?
Eğer bir takım attığından fazlasını yiyor ise, o takımın hem savunması hem de ofansında problem var demektir. Bunun en büyük nedeni de oyuncu tercihleri, fizik, kondisyon ve uyum sürecidir. Lige verilen iki haftalık milli arada başta Ersun Hoca olmak üzere herkesin şapkasını önüne alıp neyi nerede yanlış yaptığını düşünmesi gerekiyor.