Sıkıntı Büyük
Ahmet Çolak yazdı…
Antalyaspor taraftarı, takımının oynadığı her maçın ardından bir hafta sonra oynayacağı diğer müsabaka için takım, oyuncular ve teknik ekip dahil onlar adına umutlarını yüksek tutup, takımları için iç saha ve deplasman dahil itici güç olmaya devam ederken, saha içindeki oyuncu grubu ve formsuz teknik ekip sanki bunlardan bihaber gibi davranmaya devam ediyorlar. Son altı maçta beş mağlubiyet almış olan oyuncu grubu yavaş yavaş özgüvenini kaybetmeye başlıyor. Beyinlerinin emrettiğini ayaklar maalesef yerine getiremiyor.
Antalyaspor, kendisi gibi bu sezonun en kötü sezon başlangıcını yapan rakibi Alanyaspor maçını çıkış maçı olarak görüyordu. Maçın başlama düdüğü ile ev sahibi stoperin ikramını geri çeviren Luiz Adriano’nun şutu maalesef gelecek skorun habercisi gibi oldu. Oysa asist yapmayı düşünse hemen sağındaki Haji Wright topla birlikte kaleye girecek kadar rahat ve boş durumdaydı. Tabii ki bunun karşılığında ilk yarının ortalarında oluşan kontratakta Wright topu kaleye vurmak yerine sağındaki Luiz Adriano’ya verse maç ilk yarıda bitecekti.
Artık futbolcuların işi bireysel oyuna döktüklerini ve bir an önce skoru kopartmak için oynadıklarını çok net görmeye başladık. Geçen hafta maç yazımda belirtmiştim; takım oyunundan uzaklaşıyoruz, şansımızı sadece bireysel oyuncu performanslarına bağlamaya başladık. Bu maçta da Haji Wright’ın bireysel becerisi ile rakibi zorlaması ve attığı iki gol maalesef takımına puan kazandırmaya yetmedi. Maçın istatistiklerine bakarsak müsabakanın en azından beraberlik ile bitmesini beklemek yanıltıcı olmazmış. Fakat en dikkat çekici ve belirleyici olan Antalyaspor’un 13 şut girişiminde 7 isabet ve 2 gol bulmasına karşın rakip Alanyaspor’un toplam 9 şutta 6 isabet ve 3 gol bulması olmuştur. Bir de defanstaki bireysel hatalardan yenen goller takımın gardını, moral ve motivasyonunu tamamen bitirmiştir.
Son haftalarda alınan başarısız sonuçlar camiada sıkıntı yaratmaya başladı. Özellikle Gaziantep FK maçının devre arasından sonraki süreç iyi araştırılıp bir an önce çözümler aranmalıdır. Özellikle son haftalarda alınan mağlubiyet serisinden sonra gerekli hamleler yapılmadıysa yönetimin ve teknik heyetin bu kriz dönemini aşamadığı konuşulmaya başlayacaktır. Camia olarak Nuri Şahin’in arkasında durmaya devam edilecektir. Fakat son oynanan iki maçta da kenar yönetiminin oyuncu tercihlerinde yanlış, formsuz ve panik halinde olduklarını gördük. Özellikle büyük umut bağlanan iki genç oyuncumuzun sürekli geri giden performanslarının tezahürü gibi, sanki futbolun bu iki oyuncu ve diğer tecrübeli dediğimiz otuz yaş üzeri topçuları da bıraktığını düşünmeden edemiyoruz. Kendileri sahada fakat kafalar başka yerde gibi, oyuna skora isyan eden ve baş kaldıran oyuncu grubunu maalesef son haftalarda göremiyoruz. Kulübe ile saha içerisinde iletişim eksikliği ve kopukluk var gibi, verilen direktifler oyuncular tarafından tam anlamıyla uygulanmadığı görüntüsü izliyoruz. Bu sezon yapılan transferleri kim izleyip, beğenip istediyse ve bunlara kim izin verdiyse gerçekten zaruret içinde olduklarını görüyoruz. Her sezon aynı sıkıntılar ile başlayıp neden ısrarla yanlış kadro yapılanmasına gidildiğini anlamakta zorluk çekiyoruz.
Dünya Kupası arasına kadar seri galibiyetler alarak şu kısır döngüden bir an önce çıkmalıyız. Yoksa bilinmez bir girdabın içinde kendinizi bulursunuz. Özellikle puan sıralamasında alt sıralarda devam edip hedef takım haline gelirseniz işiniz çok daha zor hale gelir.