Parasız Köy Kılavuz İstemez
Doğancan Ataş yazdı…
Kulüp içerisinde herhangi bir bağlantım veya haber kaynağım yok. Normal bir Antalyaspor taraftarı ne kadar bilgi sahibi ise kulüp hakkında o kadar bilgi sahibiyim. Sosyal medyayı takip ettiğimiz kadar bir şeyler öğrenebiliyoruz.
Bu çerçevede Dünya Kupası arasının ardından yeniden başlayan Süper Lig’de alınan arka arkaya alınan mağlubiyetler bazı iddiaların daha güçlü dillendirilmesine sebep oldu. Bunların başında ekonomik sebepler ve buna bağlı olarak oyuncu maaş ödemelerinde problem olduğu geliyor.
Süper Lig seviyesinde hiçbir zaman şampiyonluğa oynamadık. Türkiye Kupası’nda yakın zaman önce oynadığımız final dışında en heyecanlandığımız zamanların sonuncusunu geçen sezonun sonuna doğru yaşanan galibiyet serisi ve oynanan zevkli futbol verdi. Çünkü o oyun bu sezonun umut tohumlarını yeşertmişti.
Gel gelelim aynı teknik heyet, aynı başkan, çoğunluğu aynı kalan futbolcu topluluğu varken mevcut durumda camiada bir hayal kırıklığı duygusu hakim. Alınan mağlubiyetlerin, yapılan yanlış transferlerin, yapılAmayan transferlerin ve daha birçok olayın elbet açıklaması vardır. Açıklamalar da gün gelir yapılır. Biz yine ödemelere bir ışık tutalım.
1966 yılında kurulan bir Anadolu kulübü, Antalya’nın gücünü arkasına almış yıllardır mücadelesini sürdürüyor. Sportif başarısı da başarısızlığı da 56 yıl içerisinde doğal olarak gerçekleşmiş. Belki de mutlu olunan gün sayısı dertlerin, sıkıntıların olduğu gün sayısından kat ve kat fazladır. Çekilen tüm zorluklara rağmen belli bir lig seviyesinin altına düşülmemiş. Ülke olarak futbolda şike iddiaları ile çalkalanırken adı tertemiz kalan sayılı kulüplerden olmuşuz. Sahada alınan sonuç ne olursa olsun gururla ‘Antalyasporluyuz‘ demişiz.
Doğal olarak da istiyoruz ki bu gururu bizi sahada Antalyaspor arması ile temsil eden futbolcu da yaşasın. O duygu ile mücadele etsin. Tabii ki profesyonel bir işte maddi bir beklenti olmadan mücadele edilemez. Ancak işin içerisinde aidiyet ve tutku olmazsa paranın sizi getirebileceği nokta da bir yere kadardır.
Yine söylüyorum yönetim bazında, teknik heyet bazında, sahadaki futbolcular bazında artılar/eksiler vardır. Masaya yatırılır, konuşulur, çözüm önerileri üzerine tartışılır. Ama sadece ve sadece sorun ödeme noktasında bir problem ise özellikle bir yıldan fazla Antalyaspor forması giyen futbolcular da biliyor ki her şeyin tıkır tıkır ödendiği zamanlar da vardı. O zamanların takım kılavuzları şimdi köy parasız kalınca nasıl davranmaktadırlar, takımın içerisine bir ışık tutup aydınlatmak lazım.
İtalyan kulübü Juventus’un geçirdiği zor günler aklıma gelir böyle dönemlerde. Ve aynı takımın dünyaca ünlü oyuncusu Pavel Nedved’in kült olan şu sözü: “Futbolcular gider adamlar kalır”
Bu fırtınayı da atlatacağız. Her şey bittikten sonra da kimlerin kıyıya vurduğunu, kimlerin geminin fırtınadan sağ çıkmasını sağladığını hep birlikte göreceğiz.
Armayı sahiplenen adamları en kısa sürede dünya gözüyle görmek umuduyla…