Neyi Yazalım?

Sahi neyi yazalım?

• Zamanında yapılmayan hoca değişikliğini mi, gelen hocanın yeterli diploması olmadığı için Ayhan Akman’ın diploması ile maçlara çıktığını duyduk, bunu mu yazalım?
• Geldiği üç haftada yıllardır aynı düzende oynayan, kadrosu yetersiz, 11 puanlı takıma yeni sistem dayatan hocayı mı yazalım?
• Sezon başından beri her maç sonu “İyi yoldayız, daha iyi olacağız, oynuyoruz ama atamıyoruz” açıklaması yapan hocalarımı yazalım?
• “Evet, farkındayız. Bu takımın santrfor mevkisi başta olmak üzere, birkaç mevkiye daha devre arası transfer yapacağız” diyemeyen yönetimi mi yazalım?
• Şu anki yönetimin açığını arayan, dışarıdaki akbabaları mı yazalım?
• Her biri farklı telden çalan, köşesine çekilmiş, etliye sütlüye karışmayan, sadece üzülen, çözüm üretmeyen camiayı mı, STK’ları mı, Belediye Başkanlarımızın maddi ve manevi açıdan takımımıza yardımcı olmadıklarını duyduk, bunu mu yazalım? Antalya’dan seçilen ama taşın altına elini koymayan siyasileri mi yazalım?
• Sahada her biri ayrı telden çalan, kendileri sahada ama akılları dışarıda olan futbolcuları mı yazalım?
• İlk hamleyi zamanında yapmayan stoperi mi, altı pasta topa çıkmayan kaleciyi mi, topu alıp Maraton’dan Rixos’a, Rixos’tan Maraton’a taşıyan orta sahadaki futbolcuları mı, duran toplarda ve korner atışlarında pozisyon alamayan takımı mı yazalım?
• Sahada gelişigüzel dolaşan, hakkında çıkan transfer dedikoduları sebebiyle oynamadığı öne sürülen Nazım’ı mı yazalım?
• Dal gibi, yakışıklı, fiziği düzgün, on numara beş yıldız santrforu mu yazalım?
• Borcu mu yazalım?
• Yetersiz; hocanın mı, genel menajerin mi, kimlerin yaptığı belli olmayan transferleri mi yazalım?
• Gerek sosyal medyada gerekse camia tarafından sıkça dile getirilen, takım içindeki gruplaşmaya neden olan papazlara neden neşter vurulmadığını mı, bu papazları engelleyemeyen Diego’nun kaptanlığının neden alınmadığını ve bu işlere bulaşmayan başka bir futbolcuya neden verilmediğini mi yazalım?
• Güzel, güneşli bir Antalya pazarında, ailesine vakit ayırmayıp stada gelen, takımını destekleyen, maç sonu mağlup olmasına rağmen tribüne takımını çağıran taraftarı mı yazalım?

Sahi, neyi yazalım?