Ne Yapsanız Olmuyor
Ahmet Çolak yazdı…
Son 5 yılın en soğuk kış günlerini geçiren Türkiye’mizden Antalya şehri de nasibini almış oldu. Oldukça soğuk bir pazar günü ailesinden ve çocuklarından fedakarlık edip takımı motive etme amacıyla galibiyet için Antalya Stadyumu’na gelen az sayıda taraftarımız üzerine düşeni tribünlerde yerini alarak yapmış oldu. Buna istinaden alt sıralardan kurtulmak adına mutlak 3 puanı almak zorunda olan kenar yönetimi ve futbolcu grubu ne yaptı, onu iyi irdelemek gerekir.
Özellikle son dokuz maçında dokuz puan almış takımımız onuncu maçında yine galibiyet alamadan 10 maçı 10 puan ile tamamlamak zorunda kaldı. Özellikle ligde kendi ayarındaki takımlara üstünlük sağlayamayan Antalyaspor klasmanda kendini nasıl yukarılara atacak, kimse akıl sır erdiremiyor.
Nuri Şahin’in kişiliğinden, iyi niyetinden, kariyerinden hiç şüphem yok ama ne yazık ki Türk futbolu bu kadar mütevaziliği asla kaldırmaz. Yedek kulübesinde bir ağırlığın ve otoriten olacak ki hem oyuncu grubuna hem de hakemlere bunları ve yapmak istediklerini dikte etmelisin. Maalesef Nuri Hoca çok naif, çok yumuşak ve çok mütevazi kalıyor. Oyuncu grubu Trabzonspor maçından sonra adeta sürekli geri geri gidiyor. Anlaşılmaz bir düşüş sürüyor ve takım mental olarak iyice bitmiş durumda. Adeta son haftaların en kritik maçına çıkan Antalyaspor’u rakibini sahasına hapseden, ısıran, nefesini rakiplerinin ensesinde hissettirmesini beklerken, takımımız adeta sezon başı hazırlık kampında oynadığı maç havasında müsabakayı tamamlamış oldu. İlk yarı boyunca kaleyi bulan iki cılız şutu dışında ikinci yarının tamamında rakibini hiç zorlayamadan maçı bitirmiş oldu. Haftalardır eleştirdiğim Boffin bu müsabakadaki yapmış olduğu üç kritik kurtarış ile 1 puanı kulübüne kazandırmış oldu. Bunun yanında biraz da Doğukan elinden geleni yapmaya çalıştı.. Geriye kalan oyuncu grubundan ele alınacak ve ismi zikredilecek başka bir isim aklımıza gelmiyor.
En son Başkan Hasan Akıncıoğlu’dan sonra ne yaptığını bilen aklı başında bir yöneticimiz maalesef gelmiyor. Gültekin Gencer’in kurduğu kadro ile ilk 2 sezonun mirasını yiyen Ali Şafak Öztürk, daha sonra yaptığı anlamsız ve yüksek maliyetli oyuncular ile kulübe çıkmazın içine sokmuştu. Cihan Bulut ve Mustafa Yılmaz durumu idare etmişti. Son olarak Aziz Çetin ve yönetimi ellerindeki mali tabloya göre bir şeyler yapmaya çalıştılar. Fakat sezon başı teknik adamına güvenerek yaptıkları transferlerden hiç verim alamadılar. Türk futbolunda teknik direktör ve futbolcuya dayalı düzene uyarak kulüp yönetirseniz bu duruma düşersiniz. Ortak bir aklınız olacak, scout ekibiniz iyi çalışacak ve menajerlerin ellerine bakmayacaksınız. Oyuncu üzerinde otoriteniz çok güçlü olacak, teknik adamların ve oyuncuların burayı tatil cenneti olarak görmelerine izin vermeyeceksiniz. Eğer bunları yapmazsanız her sezon küme düşmemeye oynayan takımdan ileriye gidemezsiniz.
Hadi, daha geç olmadan yumruğunuzu masaya daha da kuvvetli vurun. Vurun ki düşeceksek de adam gibi çatır çatır oynayarak düşelim.