Ne Kadar Ekmek O Kadar Köfte
Evren İlkdoğan yazdı…
İç sahada direkt rakibimiz olan bir takımı daha yenemeyerek bu haftayı da bitirdik.
Maça yeni hocanın motivasyonu ve kazanma baskısıyla istekli başladık. Maçı koparabilecek pozisyonları da yakaladık ama futbolcularımızın beceriksizliğiyle bunları kolayca harcadık.
Amilton’un düşürüldüğü pozisyonda kırmızı kart çıkabilirdi, Hüseyin Göçek kart konusunda cimri davrandı. Sonrasında Amilton’un oyundan çıkmak istememesi ve defanstan çıkmaya çalışırken topu omzunu tutarak bırakması sonucu kalemizde golü gördük. Omzunda oynayamayacak kadar ağrın varsa oyundan çıkacaksın, sahada kalacağım diyorsan o topa hamle yapacaksın. Bu pozisyonda Amilton amatörce davrandı maalesef.
Maçın ikinci yarısında oyun kalitesi olarak vasat bile değildik. Etkisiz hücum denemeleri yaparken, güzel bir ortayla beraberliği sağladık ve maç öncesi aklımızdan bile geçmeyen 1 puan için sevindik. Bu 1 puan bizi içerisinde bulunduğumuz girdaptan kurtarmadı. Sadece rakibimizle aramızdaki puan farkının açılmamasına yardımcı oldu.
Gelelim oyuncularımızın performanslarına…
Koca bir transfer sezonunu Mevlüt geldi, gelecek söylemleriyle forvete takviye yapmadan geçirdik. Üstüne Doukara’yı sattık.
Göztepe deplasmanına altyapıdan çıkardığımız bir kanat oyuncusunu forvet oynatarak çıktık. O gün takımın iyi performansı ve rakibin formsuz oluşuyla maçı kazandık.
Sonrasında Gustavo Blanco diye bir ismi transfer ettik. Uzun boylu, fizikli bir oyuncu oluşu sebebiyle sevindik haliyle. Hoş o dakikadan sonra kim gelse sevinecektik zira forvetimiz yoktu.
Gençlerbirliği maçına kadar iyi kötü idare ettik aldığımız puanlarla. Sonrasında ise şapka düştü kel göründü.
Yapılan transferlerini hemen hemen hepsi karavana çıktı bugüne kadar. Elle tutulur performans sergileyen tek isim Ufuk Akyol oldu.
Geçen sene yedek kulübende Mevlüt’ü yedek forvet olarak oturturken, bu sene forvetsizlikten oyuna ancak Serdar Özkan’ı alabiliyoruz gol atma umuduyla.
Henüz bu seviyeye hazır olmayan Mukairu’yu yokluktan hücumda takımın as oyuncusu olarak oynatıyoruz.
Gustavo Blanco’nun 12. haftaya kadar ne hava topunu kullandığını gördük ne de kaleye şut çektiğini. Bu seviyenin futbolcusu olmadığı izlenimi verdi bana ilk 12 haftada.
Aatıf için söylenecek söz yok. Futbol Aatıf’ı bırakmış, ayağındaki topu 3 metre ileriye atmaktan aciz, güçsüz bir görüntü sergiliyor.
Gelson Dala ve Fredy’nin ne yaptığı konusunda hiçbir fikrim yok. Belki 3-5 olumlu hareket yapıp beni mahcup ederler kalan 5 haftada.
İşin özü geçen sene kötü bile oynasak kaliteli ayaklarla bulduğumuz golleri, bu sene iyi oynadığımız dakikalarda hücumda yetersiz isimler nedeniyle değerlendiremiyoruz. Atanımız olmadığı gibi,tutanlarımız da formsuz olunca ortaya kümede kalma mücadelesi veren bir Antalyaspor çıkıyor.
Kalan 5 haftada bu takımın minimum 5 puan alması gerek. Şu maçı kazanır diyebileceğim bir maç yok benim. Çantada keklik görünen Ankaragücü maalesef bizden daha iyi hücum ayaklarına sahip.
Bu takımın hocasının kim olduğunun önemi yok bu kadro yapılanması olduğu sürece .Kadroda kaliteli hücum oyuncusu eksikliği var ve bunun sorumlusu da transferi yapanlar. İki forvet almamız gerekir diye bas bas bağırırken, sezon başladıktan sonra alınan forvetin yetersiz çıkmasıyla dibe vurduk.
Devre arasında yapılacak transferler bu takımı kurtarabilecek mi, hep beraber göreceğiz. Ama sihirli bir değneğe ihtiyacımız olduğu gerçeği apaçık ortada maalesef.