Dolar 38,0082
Euro 41,2137
Altın 3.729,84
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Antalya 24°C
Az Bulutlu
Antalya
24°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 18°C

Mücadelenin Zaferi

Hocanın oynadığı kumar tuttu ve takım 2-1’i mücadelesi ve fizik gücüyle korudu ve sahadan galip ayrıldı. Ama oynanan futbol kimseyi memnun etmedi…

Mücadelenin Zaferi
26 Eylül 2018 08:25

Geçen haftaki yazımda 1 puana üzülmeyeceğimi belirtmiştim. Bunu yazmamdaki iki ana neden, Sivasspor’un kadro kalitesi ve onlara şansımızın tutmuyor oluşuydu.

Maç başladıktan sonra gördük ki Sivasspor o kadar da korkulacak bir takım değilmiş. Bunda ana etken oyun anlayışları idi. Penaltı golüyle 1-0 öne geçtikten sonra oyunu devamlı kendi alanlarında kabul edip, kontradan ikinci golü bulmayı düşündüler. Önce Mevlüt’ün klas golcü vuruşu, sonrasında yaptırdığı penaltıyla ilk yarı bitmeden öne geçtik.

2. yarı Sivasspor’un üstümüze geleceğini ve kontra ataklarla Mevlüt-Doukara ikilisinin bolca pozisyona gireceğini düşünüyordum. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Mevlüt’ün ikinci yarının hemen başındaki talihsiz sakatlığı bütün planları bozdu. Yerine giren Danilo’nun etkisizliği ve üstüne defansif anlamda yapılan değişikliklerle resmen kendi sahamıza hapsolduk. Özellikle maçın son 20-25 dakikası kabir azabı gibiydi. Ayağımıza gelen her topu ileri vurduk ve 3 pas üst üste yapamadık. Bülent Hoca son oyuncu değişikliğini top tekniği yüksek Barrada veya boş alanları değerlendirebilecek Drole ile kullansa belki son düdüğü beklemeden 3. golü bulup, galibiyeti kutlamaya başlayabilirdik. Hocanın oynadığı kumar tuttu ve takım 2-1’i mücadelesi ve fizik gücüyle korudu ve sahadan galip ayrıldı. Ama oynanan futbol kimseyi memnun etmedi.

Antalyaspor’un Bülent Hoca yönetiminde topladığı 10 puan büyük başarıdır. Özellikle kötü oynadığı dönemlerde bu kadar yüksek puan toplaması, ilerisi içinde umut vericidir. Ama artık camia sahada da iyi futbol görme arzusunda ve bunu da hem medyada olsun hem de camia içinde olsun dillendirmeye başladılar. Umarım Bülent Hoca ve ekibi geride kalan altı maçtan gerekli dersleri çıkarıp ona göre oyun anlamında pozitif hamleler yaparlar.

Son paragrafı genç futbolcumuz Doğukan Sinik için ayırmak istedim. Kendisinin düzenli olarak forma giydiği Süper Lig’deki ilk sezonu ve yaşı oldukça genç. Bu yaşlarda yaptığı hataları, tecrübe kazanarak azaltacak ve kendini geliştirecektir buna inancım tam. Kendisine sadece Emrah Başsan örneğini vermek istiyorum. O da aynı yaşlarda Antalyaspor formasını giydi, aynı zamanlarda aynı süreleri aldı takımda ama kendisini bir türlü geliştiremedi ve kariyeri geriye doğru gitti. Futbolda yeteneğin olabilir ama bunu oyun zekasıyla birleştirmedikten sonra bir anlamı kalmıyor. Takım oyununa daha ağırlık veren, zamanında doğru yere pas oyununu geliştiren bir Doğukan bu takımın değişmez ismi olur. Umarım bu cümleleri kendini geliştirmek adına doğru yorumlar ve biz de onu tribünde avuçlarımız kızarıncaya kadar alkışlarız.