Dolar 38,9203
Euro 44,0444
Altın 4.122,38
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Antalya 30°C
Az Bulutlu
Antalya
30°C
Az Bulutlu
Cum 30°C
Cts 32°C
Paz 28°C
Pts 27°C

Kan Kaybediyoruz

Ramazan Özaylı yazdı…

Kan Kaybediyoruz
3 Ekim 2021 10:10

Sekiz haftadır bir türlü oturtamadığımız ilk 11 sorununun Ersun Yanal’ın anlam veremediğimiz futbolu yeniden icat etme merakı yüzünden 18 hafta da geçse de çözülemeyeceği belli oldu.

Evet, icat peşinde değerli hocamız sayın Ersun Yanal. Pivot santrfordan sol açık, orta sahadan sağ açık, halı sahaya çağrılmayacak adamdan orta saha yaratmaya çalışırsanız galip gelebilecekken mağlup olursunuz. Üstelik 4 kanat oyuncusunu da yedeğe çekerek futbola başka açıdan bakıyoruz. Ne kadar şanslıyız (!)

Tribünler, Ersun Yanal’ın bu arayışlarının masumane niyetle olmadığının artık farkında. Verilen reaksiyonlar da bunun kanıtı. Bu kadro ile daha ofansif oyunlar oynayabilecek, daha rahat galibiyetler alabilecek durumdayken her hafta ayrı bir macera arıyoruz.  Bu takıma iyi oyunlar da oynatan sizsiniz, akıl almaz kadrolar çıkaran da sizsiniz. Bir tutarlılığımız olmadığı sürece kan kaybı her geçen hafta daha ağır hasarlar bırakacak. Bizim, koşan mücadele eden, savaşan futbolculara olan inancımız tam.

Ersun Yanal göreve devam eder ya da  etmez; onu önümüzdeki süreç gösterecek. Lakin statta verilen aksiyonlar gösteriyor ki, görevde kaldığınız sürece iç sahada rakiplerden çok siz diken üstünde olacaksınız. Maç sonu tribüne sadece futbolcuların çağırılması, taraftarın teknik ekibe olan inancın ve güveninin yitirildiğinin kanıtıdır.

Gelelim meşhur tabirimiz olan ANTALYA ÇOCUĞU konusuna… Bu tabir bize hepsi eksi yazdı ve hiçbir faydasını göremedik.

Madem ki bu şehrin çocuğu, o zaman şehrin en değerli markasına saygı gösterip ilk teklifte vedalaşarak alttan gelecek gençlerin önünü açmalıdır. Kulübün sırtına yapışarak Antalya çocuğu olunmuyor maalesef. Doğukan’ın Yeni Malatyaspor karşılaşmasında oyuna giren her oyuncunun ardından ısınmayı daha da lakayıtlaştırması, yaptığı mimikler ve vücut hareketleri mental olarak aidiyetlik duygusunu yitirmişliğinin kanıtıdır. 

Doğukan’ın bizler henüz mağlubiyeti hazmetmeye çalışırken maç gecesi eğlenmeye gitmesi de camiaya ne kadar değer verdiğinin göstergesidir. Elbette eğlenecek, elbette hayatını yaşayacak. Ama her şeyin bir yeri ve zamanı vardır. İşte bu yeri ve zamanı ne vakit algılayabilirsiniz, o zaman Antalya çocuğu olursunuz. Aksi durumda 90 maçta 2 gol atarak vasatın altında kalan bir futbolcudan ötesi olamazsınız. Antalyaspor yönetim kurulunun bu zamansız davranışa gereken reaksiyonu göstereceğinden şüphem yok.