Israr ve Sonuç
Ahmet Çolak yazdı…
SadeceAntalyaspor.com ailesinin bireyi olmaktan, çok mutlu bir o kadar da çok heyecanlıyım, bana bu şansı verdikleri için çok teşekkür ederim.
Futbol enteresan ve bir o kadar da güzel oyun. Onun içindir ki yıllardır milyonlarca kişiyi peşinden sürüklüyor. Son dönemlerde futbol literatürüne giren terimler, oyunun biraz sekteye uğramasına neden olmakta. Endüstriyel futbol; naklen yayın gelirleri, e-bilet, şifreli maçlar, marka değerini yükseltme adına taraftar ve seyirci erozyonuna sebep olmaktadır. Bunun en güzel örneğini bu haftaki İstikbal Mobilya Kayserispor maçında gördük. Taraftarımız artık taraf olmaktan çıkıp seyirci profiline doğru hızla ilerlemekte, bunun nedeni araştırılıp bir an önce önlem alınmalı. Böyle devam ederse Antalya Stadyumu rakipler için Süper Lig’in en kolay deplasmanı olarak tarihe geçecektir.
Maça gelecek olursak; adeta maça 1-0 galibiyetle başlayarak rakibe “bu maçı çok istiyorum” mesajını verdik. Son vuruşlarımızı yapabilsek ilk yarım saat skor avantajını 3-0’a taşıyabilirdik. Enteresan bir şekilde kazanacağımız maçları ya berabere ya da mağlup bitiriyoruz. Burada teknik ekibin, oyuncu değişikliklerinde geç kalması en büyük etken olarak görünüyor.
Bülent Korkmaz’ın bu maçta da sol stoper oyuncusundan sol bek yaratma ısrarı ile maalesef 3 puan, hanemize 1 puan olarak yazıldı. Yediğimiz bütün gollerin sol taraftan geldiğini herkes gördü ama bir tek hocamız göremedi.
Hocanın altyapıdan oyuncu çıkarma ısrarını takdir edenlerdenim. Fakat bu şekilde süre vermenin fiziksel ve mental olarak genç oyuncuları kaybetme ihtimalleri dahilinde olduğu da unutulmamalıdır.
Transfer planlaması yapılırken hücum hattı düşünülerek üçüncü bölge alternatifli hale geldi. Geçen sezon çok aksayan yönümüz kapatılmış oldu fakat unutulan şu olmuş; geçen yıl ligin en çok gol yiyen ikinci takımına maalesef gerekli önlem alınamamış. Bu hafta itibariyle oynanan sayısı 4, atılan gol sayısı 5, yenilen gol sayısı 6. Demek ki geçen seneden ders alınmamış. Stoper ve sol bek transferi çözüm olabilirdi.
Nedense yıllardan beri Türk hocalarının, kazanan kadro bozulmaz mantığını anlamış değilim. Her rakip aynı şablonda oynamıyor. Rakibin kadro yapısı ve oyun düzenine göre her zaman bir B planı ve hatta C planı olmalı, hocayı bu yüzden bir kez daha eleştirebilirim. Özellikle bu maç genelinde rakip bir çok eksik ile buraya gelmişken hoca bunu deneyebilirdi. Orta saha kurgusunu oyunu her iki yönüyle oynayan oyunculardan kurabilirdi.
Yeni transferlerden Gustavo Blanco; güçlü fiziği, gezgin santrafor özelliği, arkadaşlarına boş alan yaratma ve kaleyi görünce şut arama özelliğiyle benden tam not aldı.
Gelson Dala için bence 3 veya 4 haftalık bir süreye ihtiyaç var. Onun da maksimum katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Her ne kadar Eren Albayrak’ı izleyemesek de daha önceki Süper Lig deneyimlerine bakarak formayı alırsa bırakmayacağını düşünüyorum.
Son olarak; lige nasıl başladığın değil, nerede bitirdiğin önemlidir.