İnananlar Kazandı

Demek ki mühim olan taraftarının çokluğu değil, şehrinin takımını tutup inanan olmakmış. İnandık, istedik ve kazandık.

Maçın skoru tam olarak beni tatmin etmedi. Daha farklı bir skor ile galibiyet alınabilirdi. Çünkü hem defansif olarak hem hücum anlamında çok hırslı bir takım izledik. Heyecanı her saniye hissettim. Takım özellikle defans olarak çok iyi savaştı.

Maçın tek bencil adamı Aatıf’tı. Bomboş pozisyonda arkadaşına pas vermeyip geçen hafta aldığı övgüler yerle bir etti. Bunun gibi iki tane gol kaçırdık. Bunun yanı sıra Dala da performans olarak çok geride kaldı. Fakat konsantrasyonumuzu ve hırsımızı asla kaybetmedik.

Özellikle Ufuk, Bahadır ve Diego ile kendisine söylenen her yerde oynayabilen Chico olağanüstüydü. Önceki yazılarımda demiştim Chico’nun ön libero olarak çok iyi bir görev adamı olduğunu. Bu maçta bunu daha iyi anlamış olduk. Fenerbahçe maçında yeri geldi beşli defansta döndü, yeri geldi önde pres yaptı.

Hakan Özmert ile ilgili sitemlerimiz ne kadar doğruymuş. Oynadığı 2 maç 6 puan her şeyi açıklıyor sanırım?

Maçın sonunda beIN Sports sunucusunun sürpriz sonuç şeklindeki anonsu beni oldukça rahatsız etti. Antalyaspor bu galibiyeti ile bütün 3 büyük takım destekleyenlere ve hakemlere cevabını çok güzel verdi. En önemlisi de ligin en düşük bütçeli, en fazla yerli futbolcu oynatan, gençlere şans veren bir takım olarak kazanmanın haklı gururu içindeyiz.

Önümüzde güzel bir iç saha maçımız var. Takım ve yönetim umarım bu sefer trajikomik hareketlerde bulup taraftara sitem etme, küsme gibi davranışlarda bulunmaz. Biz büyük bir camiayız ve her şey Antalyaspor için, bunu unutmamalıyız.

Soyunma odasında yaşanan sevincin ilk saha içi maçında alınacak galibiyetle devam etmesi ümidiyle…