İç Saha Sendromuna Devam

Bir iç saha maçını daha galibiyet hasretiyle bitirdik.

Maç boyunca kazanmak için çok fazla bir şey yaptığımız da söylenemez. Chico’nun uzaktan şutu ve son dakika Doğukan’ın kaçırdığı pozisyon dışında topun hakimi ve net goller kaçıran taraf Konyaspor’du.

Tamer Tuna yaptığı oyuncu değişiklikleriyle son 15 dakika kendi sahasına kapanan ve 1 puana kabullenmiş bir Antalyaspor izletti stada gelenlere. Harun’un bu takımda neden forma şansı bulamadığını artık sorgulamaktan yoruldum. Çünkü bana göre mantıklı bir açıklaması yok. Rakip kaleye devamlı şut deneyen, çalışkan, genç bir isim neden forma şansı bulamaz?

Tamer Tuna maç sonunda 1 puanın öneminden bahsetti ama aylardır iç sahada galibiyet göremeyen taraftarları bu açıklamalar tatmin etmedi. İç sahada kazanamayan takım ligde kalamaz. İç sahada alınan 1 puan da başarı değildir.

Podolski maç kadrosunda olmasına rağmen şans bulamadı. Tamer Tuna, Podolski’nin hazır olmadığını ve bu yüzden oynatmayı düşünmediğini söyledi. O zaman neden kadrodaydı? Oyunda süre alan hangi oyuncu Podolski’nin hazır olmayan halinden bile iyiydi?

Sadece Jahovic’in olmadığı bir kadronun 1 hafta arayla bambaşka 2 maç oynaması, kafamda şu soruyu oluşturdu. Geçen hafta şans eseri mi iyi oynayıp kazandık yoksa bu hafta mı şanssızdık? Bunun cevabını da sanırım Kayserispor deplasmanında alacağız.

Alttaki üç rakibimiz de önemli transferler yaptılar ve acilen puanları toplayıp o bölgeden uzaklaşmamız şart. Kayseri deplasmanı umarım bu serinin başlangıcı olur ve en azından kaybetmeden döner ve rakibimizi umutlandırmayız.

Tamer Tuna’nın oyuncu seçimleri ve maç sonu açıklamalarına daha dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu takım ilk sezonunu oynamıyor Süper Lig’de. Antalyaspor, bu ligin gediklilerinden bir tanesi. Umarım bu haftadan itibaren bunun bilincinde olur ve iç sahada özellikle bu kadar mahkum bir futbol izlettirmez bizlere.