Heyecan

Fahrettin Kayan yazdı…

Heyecan
25 Aralık 2020 08:57

Haftalardır takımın eksiklerini ve artılarını konuşuyoruz. En önemli eksiğimizin yaşlı kadroya sahip takımımızda fizik kondisyon olduğunu söylüyoruz. Mental olarak özgüven eksikliğinden bahsediyoruz. Kazandığımız maçlarla özgüven konusunu aşmaya başlasak bile daha önemli bir ayrıntıyı atlıyoruz. HEYECAN

Bu takımın heyecanı yok. İster teknik olun, ister fiziğiniz fit olsun ama yaptığınız işi heyecan, arzu ve şevk ile yapmıyorsanız başarılı olamazsınız.

Özellikle takımın lider rolündeki oyuncularında heyecan sıfır, suratlar düşük ve mutsuzlar. Zannedersiniz ki zorla sahaya sürülmüşler, ayakları çeke çeke maça çıkmışlar. Farkı bire indiren golü buluyorsunuz hem de jeneriklik bir gol ama golü atanın yüzü, enerjisi kendi kalesine gol atan oyuncu kıvamında.

Sorun ne? Probleminiz ne? Derdiniz ne?

Ya derdinizi halledin ya da olduğunuz yerden mutlu değilseniz, bırakın. Bırakın da o formayla sahada mutlulukla, arzuyla, heyecanla oynayacaklar yerinizi alsın. Fakat şunu da unutmayın ki buradan başka gittiğiniz hiçbir yerde bu rahatlığı ve lüksü bulamazsınız.

Yaşınız futbolun emeklilik çağlarına gelmiş, yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın en iyi otellerinden birinde yaşıyorsunuz. Aldığınız garanti ücretler, oynatma garantisi verilmiş kontratlar… Dünyanın hangi takımına giderseniz gidin bu saatten sonra size bunların yarısını vermezler.

Bu işte bir yanlışlık var. Ya siz şu an elinizdeki imkanların kıymetini bilmiyorsunuz ya da size bu imkanları sağlayanlar çıkıp size ne olduğunu sormuyor. Bu imkanları ve tavizleri baştan vermek ana yanlış ama sonrasında da “Ben size bu imkanları veriyorsam, sizin derdiniz nedir? Otur, bir anlat bakalım.” diye insan sormaz mı?

Gelecek kadrosu kurulacak, genç oyuncular kazandırılacak diye başlanan sezon başı kadro planlamasının ardından takım veteranlar takımı gibi oldu. 30 yaş üstü, son sözleşmesini yapmış oyuncularla dolduruldu. Üstüne bu oyunculara her ne kadar kariyerleri iyi olsa da hayatlarında sağlanmamış garanti sözleri verildi. Ortada yanlış üstüne yanlış inşa edilen bir bina var. Temel yanlış ama katları çıkarken binayı doğrultma çabasındayız. Bu yüzden de bir türlü istikrarı sağlayamıyoruz. Bir maç iyi bir maç kötüyüz. Bir maç baskılı ve yüksek enerjili, sonraki maç halı sahada oynar gibi rölanti işler, yalandan mücadeleler içindeyiz.

Hep söylüyoruz, devre arası yapılacak takviyeler çok önemli. Doğru transferle toparlanırsın ama yine bildiğinizi okursanız ligin ikinci yarısı bu şehir için bitmek bilmez.

Son olarak da ülkemizde bitmek bilmeyen hakem skandallarına dair her fırsatta söylediğim şey, herkes canı yanınca konuşuyor. İşine gelen susuyor, işine gelmeyen bağırmaya başlıyor. Bu ligde 21 takım var. Kimse kimseden üstün değildir. İster şampiyonluğu fazla olsun, ister taraftarı fazla olsun. Sahaya çıkarsın ve daha iyi oynayan, daha çok isteyen kazanır. Haksızlığa uğrayan varsa hesabını sormak herkesin görevidir. Ama şampiyonluğa oynayan takımların canı yanınca ortalık yangın yerine dönüyor. Programlarda kavgalar, atılan tweetler derken ortalık yıkılıyor. Anadolu takımlarının hakkı yenince niye kimse konuşmuyor? Bu takımların diğerlerinden eksiği ya da farkı nedir? Sadece sizlerin canı yanınca mı kara geceler türküsünü söylüyorsunuz? Antalya’nın Erzurum’da kabak gibi yenen hakkında, göz göre göre yapılan hakem hatalarında eşeğinizi ıslık çalarak arıyordunuz. Bizim hakkımız yenilirken, kara hafta olmuyor muydu ya da ulusal televizyon programlarında sadece 30 saniye tartışıp geçmek mi bizim hakkımızı savunmak oluyor? Sizin adil ve objektif olmaktan anladığınız bu mu?

Bu sezon futbol konuştuğumuz her ortamda ya da yazılarımda bu konuyu konuşuyorum. Baksanız herkes aynı şeyi istiyor ama işin içine kendi haksızlıkları girince sadece sesleri çıkıyor. Bu konuda yazdıklarım, söylediklerim belki Don Kişot’un yel değirmenleriyle savaşmasından farksız ama bize ailemizden, bu tribünlerde küçük yaştan beri öğretilen budur. Gördüğün doğruyu yanlışı söyle, kimsenin hakkını yeme, herkes için adil ol. Hayatın en temel prensibi… Eğer adalet ve hakkaniyetli, adil bir lig istiyorsanız her gördüğünüzü söyleyeceksiniz. Takım, renk, forma fark etmeden herkes için adil olmak zorundasınız.

ETİKETLER: ,