Hepimize Yazık Oluyor
M. Okan Okuş yazdı…
Türk futbolseverine artık angarya olan milli maç arası ile kendi BAY haftamız derken tekrar lige dönüş yaptık. Beklentimiz, bu kadar uzun bir aradan sonra sakatları iyileşmiş, formsuz oyuncuları form tutmuş bir takımla lige dönüş yapmaktı.
Rakip bu sene karışık giden bir takımdı. Evlerinde lider Galatasaray’ı yenip sorunlarını paspas altına süpürmüştü. Kendi evlerinde bir galibiyet alıp bu seneyi kurtardık demeleri için iki santrforunu birden sahaya sürüp maça başladılar. Bizde sağlı sollu kanat atakları ile gol bulmak istedik. Yediğimiz gol sonrası oyundan kopmadık ve kanat ortalarının sonucunda Haji’nin kafası ile aradığımız golü bulduk. İkinci yarıda da oyunsal ve taktiksel olarak bir puanı isteyen deplasman takımı olarak iyi oynadık. Rakibin hocası 2 santrforunu da 66. dakikada oyundan alıp bize çok yardımcı oldu.
Nuri Şahin’in sosyal medyada taraftarımız tarafından fazlaca eleştirilse de iyi bir taktisyen olma yolunda ilerlediğini düşünüyorum.
Çimlerin üstündeki futbolculara dair diyeceğim ise genelde iyi oynayarak sahada kaldık. Beşiktaş’tan kiraladığımız Emrecan, Türk futboluna damgasını vuracak bir stoper olacak. Sertliği, yer alması, topla iyi çıkması ve fiziği hep genç yaşındaki artıları. Umarım o da akılcı davranır ve bir sezon daha bizimle kalmayı tercih eder.
Gelelim saha dışına…
Son yazımda başkan değişikliği olacağını yazmıştım. Hafta içi de yönetim kendi içinden sayın Sabri Gülel’i seçti. Bu zor dönemde elini ateşin içine sokan sayın başkana münferit taraftar olarak teşekkür ederim.
Sayın başkan yerel basın mensupları ile bir araya gelip bazıları yazılmasın diye ricada bulunup kulüp içi birtakım durumları anlatmış. Kimse kırılmasın ama başkanın aramızda kalsın dediği şeyler kısa sürede yazılara dökülmüş. Antalyaspor camiası içinde pek çok şey gizli saklı kalmaz. Bizlere de çok şey anlatılıyor ama %99’unu duyduğum yerde unutmaya çalışırım.
Bizim camiada başkanlık ve yöneticilik ciddi anlamda çok zor. Her gelen başkandan ve yönetimden beklentisi olan insanlar oluyor. Kimi çocuğunu kulübe sokmak için, kimi aracılık ettiği futbolcu transfer edilsin diye, kimi işe girmek için, bazıları da kulüpten iş ihalesi almaya çalışıyor. Hedefine ulaşamayan bir şekilde yönetime sallamaya başlıyor. Şunu demek isterim, gelen giden hiçbir başkan ve yönetici ile direkt bağım yok. Kimseden beklentim de yok. Tek dileğim, takım iyi olsun. Kupadan transferleri zamanında yetiştiremediğimiz için elendik. Ligde üzücü olay nedeni ile sıkıntı yaşamayacağız. Ama bu şehrin takımı bu kadar hedefsiz kalmayı hak etmiyor.
2000 yılındaki Werder Bremen maçını ne zaman unutturacak yeni maçlarımız olacak? Her sene aynı gelgitler ile sezon bitiyor. Ortada somut başarı yok ama hiç bitmeyen borçlar ve transfer yasakları üstümüze yapıştı. Gene bazı ağır rakamlar ortada dolanıyor. Parasızlıktan kan ağlıyoruz ama ara transferde alınan oyuncuların yüzünü gören yok. Doğukan’ın nerede olduğu belli değil. Sezon başından beri imza atan oyuncular, yönetim ile hoca arasında adı konmayan sebepten dolayı ya kadro dışı ya da oynatılmıyor. Bu oyuncuların hiçbiri bedavaya bu takımda değil.
Haziran ayında bir babayiğit çıkar da inşallah genel kurulda bunları sorar. Ha kulübünden derneğine İstanbul sevdalılarının doluştuğu yerde bunu beklemek başlı başına …