Harikalar Diyarı
Fahrettin Kayan yazdı…
4. hafta sonunda 1 galibiyet, 1 beraberlik, 2 mağlubiyet… Harika!
Göztepe ve Fenerbahçe maçının son dakikalarında gol yemiş olsak bile oynanan oyun güzel ama zamanla harika olacağız.
Çaykur Rizespor maçında yine son dakikalarda oyundan düşsek bile neredeyse pozisyon vermeden maçı bitirdik. Son dakika kazandığımız penaltıyla harika bir 3 puan…
Her hafta sahaya sürülen ilk 11, en ideal ve en harika kadro seçimi…
Kiminle oynarsak oynayalım, standarta dönüşen oyuncu değişikliklerimizin istikrarı harika.
Geçen sezonun en iyi katkısını veren oyuncular bir bir sahadan kaybolurken, yapılan transferlerin hepsi üst kalite. Takıma uyum sağladıkça ilerleyen haftalarda daha harika olacaklar.
Bu listeyi uzattıkça uzatabiliriz. Kısacası resmen Harikalar Diyarında gibiyiz. Ama sadece bize resmedilen Harikalar Diyarındayız.
Biz çocukluğumuzdan itibaren, atamızdan dedemizden bu kulübün iyiliği için bir şeyler yapmayı, konuşmayı, eleştirmeyi, yeri geldiğinde –geçen sezon olduğu gibi– övgüyü ve hak teslim etmeyi öğrendik. Ancak bizler, daha iyi olmamız için yanlış gördüklerimizi söyledikçe bazı kişilerden tepki gördük. Yeri geldi kötü gidişatın sebebi bizim eleştirilerimiz oldu. Hatta yeri geldi kendini bilmezler bile olduk. Herhalde istenilen şey, artık gördüğünü görmemek ve sadece Harikalar Diyarının keyfini çıkarmak.
Bizim derdimiz; bağı bozmak değil, üzümün lezzetli olması. Yoksa başka hiçbir gayemiz yok.
13 şut attığımız maçta kaleyi bulan sadece iki isabetli şutumuz var. Rakibin 2 isabetli şutunun ikisi de kalemizde…
Kurduğumuz baskıların sonucunda bir türlü topu bitirici noktaya getiremiyoruz.
Çift forvete döndüğümüz andan sonra bile forvetlere aktif ve etkili top aktaramadık. Bu kadar kötü bir Gaziantep yakalamışken, böyle baskılı bir oyun oynamamıza rağmen maçı kaybediyorsak artık biraz oturup düşünmek gerekiyor. Ama bunun ötesinde maç hakkında bir şey söylemeye gerek yok. Çünkü bir anlamı yok ve olmayacak.
Son olarak maçta hakkın teslim edilmesi gereken noktalar ise iki takım da kötünün iyisi durumundayken takımın top kazanma baskısı ve hırsı önceki haftalara göre çok daha iyiydi. Doğukan’ın direkten dönen şutu tek kelimeyle şanssızlık, kısmetsizlik… Yediğimiz son goldeki faul konusuna girmiyorum bile. Bitmiş maçın son dakikasında hakemler maça illa bir damga vurmazsa rahat edemiyorlar.
Bu takıma, bu kadar zor şartlar altında mücadele eden herkesin verdiği emeğe, her şartta takıma destek olmaya çalışan taraftara yazık oluyor iki gözümün çiçeği.
Bu haftanın da özeti sabah morali bozuk uyanacak binlerce insan ve ağızda mırıldanan aynı şarkı: “Yine yangınlar yine biz…“