Galibiyet Hasreti

Kazanamama serisi devam ediyor. Takım içerisinde taşlar yerine oturmalı. Son hoca değişikliğinin de kısa vadede sonuç vereceği görünmüyor. Hocanın prensipleri ve bilimsel çalışma sistemini oturtması haftalar alacak gibi görünüyor. Ama takım için bir an önce bir silkiniş ve baş kaldırma gerekiyor. Ne yazık ki sahada bunu gösterebilecek oyuncu sayısı çok az, sadece birkaç oyuncu reaksiyon gösteriyor. Bu da yeterli olmuyor. Bu şekilde maç kazanmak, neredeyse imkansız hale geliyor.

Dünkü izlediğimiz Erzurum takımı sahada duruşu ve kadro kalitesi olarak Antalyaspor takımının yarısı kadardı. Ama maç sahada ve mücadele ile oynanıyor. İsimler sadece esame listesinde büyük oyuncu olarak okunuyor. Sahaya her şeyinizi vermez, mücadele etmez ve takımınız için tekmeye kafanızı sokmazsanız galibiyetler, tesadüflere bağlı olur.

Çok sakat ve cezalı oyuncu ile gidilen deplasmandan 1 puan başarı gibi görünse de, son dakikalarda kaleci Ferhat Kaplan ile başlayıp hakem kararları ile devam eden tartışmalı bir golle 3 puanı kaybetmek gerçekten çok acı. Burada hocanın hamleleri yerinde olunca maçın ikinci yarısını rakip kaleye yıkıp goller ve pozisyonlar bulmamız günün artısı olarak öne çıkmıştır.

2-1 öne geçtikten sonraki 15 dakikada ceza sahası içerisinde, hatta altı pas diye tabir edilen yerlerdeki pas tercihleri ve atılmayan şutlar olsaydı, şu an çok farklı bir skor konuşuyor olacaktır. Özellikle Podolski, Nuri, Amilton ve Veysel pas tercihlerini daha rasyonel kullansalardı, maç bir anda 4’e hatta 5’e gidebilirdi. Burada Amilton’un gerçekten çok sprinter ve rakibin arasına korkusuzca giriyor olması başarı, lakin son vuruş ve tercihlerinde bir o kadar da başarısız oluyor.

Maçta 2-1 öne geçtikten sonra hakem Ali Şansalan bir anda afalladı. Çünkü maça gelirken önyargılı geldiği daha ilk dakikalarda vücut dili ve mimikleri ile belli oluyordu. Antalyaspor’un galibiyet golünden sonra maçı nasıl dengelerim diye arayışa girdi. Yan hakeminin temas olmadan verdirdiği faul, arkasından ofsayt bayrağı, VAR incelemesi derken skandalların ardı arkası gelmedi ve görevini yaparak maçı 2-2’ye taşıdı.

Sayın Ali Şafak Öztürk, zamanında Mete Kalkavan için yaptığınız ve o günden beri Antalyaspor maçı alamayan hakemler kervanına Ali Palabıyık ve Ali Şansalan’ı ekleyebilirsiniz. Hafta içerisinde sizden pozisyonlar üzerinden görüntüler eşliğinde geniş kapsamlı bir basın toplantısı bekliyorum. Bu üç hakemin takipçisi olacağım ve dilim döndüğünce, elim yazdığınca bu sayfalarda dile getireceğim.