Forvet Şart
Ramazan Özaylı yazdı…
Sabah uyandık, yüzümüzde bir gülümseme…Teşekkürler Antalyaspor!
Sezonun en iyi ilk 60 dakikasını oynadık. Sonrasında düşmeler oldu, bunun sebebi de geçmiş dönemdeki teknik ekipti. Nuri Şahin ve ekibi bu durumun farkında ve gereken tedbirleri alıp arayı kapatmaya çalışıyor. Maç sonu Doğukan ve Bahadır yaptığı açıklamalarda da bunu dile getirdiler. İdmanlarda vites yükseltilmiş, belli.
Kuvvetli bir forvetimizin olmayışı daha önce de bahsettiğim gibi orta sahaya ve kanatlara ekstra yük bindiriyor. Doğukan her boşluğu kapatmak için koşturdu durdu ve haklı olarak yoruldu. Ayrıca yüksek tempoya da alışık olmayınca futbolcuların bünyesinde düşüşler başlıyor. En büyük korkum adale sakatlığı yaşamamız. Milli ara ilaç gibi geldi çünkü yeni oyun mantığımız yüksek tempolu ve hücum yönlü olunca futbolcuların ayak uydurması da vakit alıyor. Sağ olsun nam-ı diğer futbol profesörü eski hocamız takımı mental ve fiziksel olarak uyuttuğu için bu süreye ihtiyaç duyuyoruz.
Antalyaspor, rakibi kendi sahasında karşılarken blok halinde hareket etmeye başladı. 4-5 pozisyonda bunu çok net gördüm. Bu blok hareket ve herkesin koşması o kadar güzel görünüyor ki tahmin bile edemezsiniz. Altay maçında bu futbolu oynayıp puan kaybı yaşasaydık zerre üzülmezdim. Oynadığımız oyundan çok zevk aldım. Artık gerçekten futbol izliyoruz. Yeniliriz ya da yeneriz, gerçekten hiç önemli değil.
Oyunculara gelirsek tek tek isim vermek takıma haksızlık olur. Herkes görevini tam anlamıyla yaptı.
Tribünler güzel futbolu ve mücadeleyi gördüklerinde skor ne olursa olsun destek verip alkışlar. Bunun canlı örneğini bu şehir Altay maçında gösterdi. Tribüne parmak sallayıp el kol hareketi yapmak dünyanın her yerinde her zaman kaybettirmiştir. Siz yolcusunuz, bizler hancı…
Nuri Şahin’in tribüne dönüp destek istemesi, futbolcuların tribünleri ateşlemeye çalışması ve sahada ortaya konulan mücadelenin karşılığı, Alanyaspor maçında stadı doldurmaktan geçmektedir. Tribünlerin itici gücü bambaşka bir şey, bunu göz ardı etmemeliyiz.
Nuri Şahin maç sonunda sahaya girip futbolcularına tek tek dokunuyor. İdolü olduğunu söylediği Klopp’un her maç yaptığı bir harekettir bu. Klopp’un kariyeri boyunca hep kazandığını düşünen varsa yanılır. Kaybetti, hezimetler yaşadı ama şu an bulunduğu konum ortada. Türkiye’de şu an Klopp’u getirebilecek bir takım yok, öyle bir bütçe de yok. Genç Nuri’mize sahip çıkacağız. Sonrası düz ovada keklik avı…
Gökdeniz hakkında birkaç şey söylemek istiyorum:
Bu haftalarda yakaladığı fırsatlar bir daha gelmez. İki forvetimiz sakat iken eğer bu fırsatları değerlendiremezse kariyeri yön değiştirir. Mental olarak karışık duygular içinde olduğunu biliyorduk ama artık fiziksel olarak da düşüş yaşamaya başladı. Vücut yapısı itibariyle sprinter bir futbolcu olmadığını biliyoruz. Fakat Altay’ın 40 yaşındaki yorgun stoperi İbrahim Öztürk’ü geçebilmesi gerekiyor. Gökdeniz’e profesyonel bir destek verilmesi gerekiyor yoksa kaybedeceğiz genç futbolcumuzu.
Ayrıca bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Güney Kale Arkasında bulunan Akrep heykelinin zeminine kırmızı ve beyaz olarak iki adet projektör yerleştirilirse hava kararınca çok güzel enstantaneler yakalanabilir. Dileyenler de o anı ölümsüzleştirebilirler.
Son olarak; devre arasında ve maç sonunda lütfen müzik yayını yapılmasın. Ses sisteminde ciddi derecede rahatsızlık veren bir problem var. Maç sonu takım taraftar ile buluşacak ve galibiyetin tadını çıkaracakken son ses verilen müzik acayip rahatsız ediyor.