Eto’o’muz, Canımız, Kanımız, Bubamız
Saatlerce yazsam dahi Antalyaspor için, taraftarlarımız için, Antalya şehri için anlamını, önemini, sana olan sevgimizi anlatamayız …
Saatlerce yazsam dahi Antalyaspor için, taraftarlarımız için, Antalya şehri için anlamını, önemini, sana olan sevgimizi anlatamayız. Bu takımdan gidersen bu şehir arkandan ağlar.
Yapılan transferlerin iç boş çıkması sonucuyla bir kez daha herkes senin anlamını, karakterini, doğruluğunu anlamış oldu. Bu adamın kıymetini bilmeyenler, bu şehrin yıldızlarına sahip çıkmayanlar şu an utanıyorlar mıdır? Gerçi pek utanma duygusuna sahip olduklarını da düşünmüyorum. Geçen sene bizi uçuran, Avrupa hayalleri kurmamızı sağlayan mimarlardan en büyüğü Eto’o’dur. 36 yaşında olmasına rağmen formundan hiç bir şey kaybetmediğini gören istanbul yalakaları bu maçla birlikte iyice kudurmaya başlamışlardır. Devre arasında gene bir transfer haberi ile takımın huzurunu bozmaya çalışacaklardır, demedi demeyin. Bu takımın temel yapı taşlarından olan Eto’o bubamızın bu takımdan gitmesini istemiyoruz. Gerekirse zam yapılsın ama bu adam gönderilmesin.
Eto’o’dan yüksek alanı da gördük. Her hafta bahane. Sakatlanmak bu kadar kolaysa diğer futbolcularımıza niye bir şey olmuyor? Birileri artık Menez’e Antalya’da havuz, deniz sezonunun kapandığnı söylemesi gerekiyor. Yüzme takımımıza falan mı transfer etsek Menez’i? Bu ne bencil oyun anlayışıdır be adam! Takımda Deniz, Danilo, Charles, Harun, Eto’o gibi hırslı futbolculara ihtiyacımız var. İçi boş yıldızlara değil. Nasri’si de, Menez’i de devre arasına kadar adamakıllı oynamayacaklarsa devre arasında elden çıkartılmaları gereklidir. Bizim milyonluk boş yıldızlara haybeye verecek paramız yok. Geçen hafta da dedim, burası Antalyaspor Kulübü, babalarının çiftliği falan değil. Ha kendilerini o çiftlikte görmeleri normal diyeceğim ama ağır olacak.
Ya sabır deyip Sakıb konusuna geçiyorum. Maçta “Ya Sakıb” çekmekten vallahi sesim kısıldı. Aslında bazen güzel oynuyorsun ama güzel oynarken işi bitirmeye gelince cozutuveriyorsun be. Saç baş yoldurtuyorsun Sakıb. Biraz şut çekmeye ve pas vermeye çalış. Vallahi senin yüzünden ya kanser olacağız ya da kalp krizi geçireceğiz. El insaf…
Maçın sonlarına doğru on kişi kalan takıma karşı pek bir salıvermiş oynamalarına ne demeli? Ya hu onlar on kişi kaldı, onlar on kişi… Biz değiliz. Galatasaray’a on kişi kök söktüren bizdik, geçen hafta on kişi kalıp dört gol yiyen de bizdik. Ama asla geri çekilmeyen de bizdik. İkinci golün rahatlığı mıydı, neydi bu?
Leonardo’nun biraz daha takım üzerinde disiplini sıkı tutması gerekiyor. Tüm futbolcuların da Eto’o’ya yardımcı olduğunda neler olduğunu gördüğümüze
göre Eto’o’ya her atakta yardımcı olunması gerektiği oyunculara hatırlatılmalı. Kötü günleri Akdeniz’in mavisine gömmek istiyoruz. Hasret bitsin istiyoruz. Avrupa’ya gidelim istiyoruz. Çok mu şey istiyoruz?
Sizler ruhunuzla savaştığınızda neler olduğunu görebiliyor musunuz? Bence gayet gördünüz. Artık korkmayın, kendinize gelin, kendinize güvenin. “Kazanacağız”
diye çıkın şu maçlara. Bu kadro ile bu ligi çoktan sallamış olmamız gerekiyordu. Hala geç kalmış saymıyoruz. Biraz daha ruh ve hırs ile aman Allah’ım, neler olur
neler.
Arkanızda gittiğin yerlerde yalnız kalmayasın diye bir sürü yörük gelip dururken sizler bizleri mahcup etmekten vazgeçin. Geçen hafta Bursa deplasmanında taraftarımız tepki koyarken bir tek Deniz’in sinirlendiğini ve yere su şişesini fırlatıp takım arkadaşlarına kızdığını gördüm. Bir tek Deniz mi utanıyor? Bir tek Eto’o’ mu bu takımın oyuncusu? Ciddi manada elimizde bize zarar veren ister futbolcu olsun ister kravatlı olsun bu kulüpten gönderilmelidir.
Bu kaos ortamında birbirine kenetlenen ve doksan dakika boyunca hiç susmadan desteğini veren taraftarımıza kocaman teşekkürler. İyi gün taraftarı olmadığımızı, nerede ve ne şartta olursa olsun bu takımı desteklemeye devam edeceğimizi gösterdiğiniz için teşekkürler. Artık gülmeyi hak ediyoruz değil mi? Güzel günler, güneşli günler derken iyice sıcaktan mayışan şu takımın iyi hallerini göreceğiz elbet. Elbet bizim için de bahar gelecek, sevdamız çiçeklenecek.
Haftaya Konya deplasmanından sonra görüşmek üzere.
Gerçi yazımı kapatmadan önce sormak istediğim bir şey var! Bursaspor ile olan maçımızda deplasmana giden taraftarlarımız ceza yemiş. Merak ediyorum, o maçın gözlemcisi kimdi ve niye ceza verildi? Bursa ile eski düşmanlığımız mı kaldı ki küfür edelim? Neyin cezasıdır bu? Tam Konya maçına deplasman yasağı kalkacak derken bu ceza neyin nesidir diye düşünmeden edemiyor insan.
Bu haftalık bu kadar Büyük Antalyaspor taraftarı. Deplasmandan puanlarla dönmemiz dileğiyle… Atkımız boynunuzdan, bestelerimiz yüreğinizden, umutlarımız ve sevdamız yüreğinizden düşmesin.