En Değerli Arma
Antalyaspor arması futbolun dışında hentbol, basketbol, badminton, bisiklet, judo, masa tenisi, satranç, su topu, yüzme branşlarında da temsil edilmektedir. Antalyaspor armasının şanlı ve onurlu duruşu yüzünü sadece futbolda göstermemektedir. Futboldan su topuna, as takımlarından en küçük yaş kategorilerine kadar değerli sporcularla temsil edilmektedir. Bu temsil her branş için kendi alanında en iyi şekilde gösterilmeye çalışılmaktadır. Sonuçta, temsil edilen Antalyaspor armasının onuru ve asaleti mevcuttur. Ancak geçen günlerde, su topu takımımıza yapılan ve dolayısıyla Antalyaspor armasına yapılan saldırı karşısında yeni bir “maalesef” olarak kayıtlara geçireceğimiz şekilde tepkimizi ortaya koyamadık. “Aman nasıl olsa futbol takımı değil, aman nasıl olsa küçük yaştaki çocukların temsil ettiği takım” dersek çok yanlış düşünmüş oluruz. Asıl olan Antalyaspor arması ve ismidir. Gerçekleşen saldırı bu armaya ve isme gerçekleşmiştir. Zamanında göstermediğimiz tepkiler ileriki zamanlarda başımıza daha büyük işler açacaktır. Bugün su topu takımı diyerek, genç çocuklar diyerek göstermeyeceğimiz tepki yarınlarda futbol takımına yapılacak mevcut haksızlığa ses çıkarmamıza olanak tanımayacaktır. Armasını her alanda savunmayanlar, sıra futbola gelince aslan kesilirse o zaman gösterilen tepkinin de samimiyetinden şüphe edilir.
Madem mevzumuz sadece Antalyaspor, madem tek sevdamız şehrimizin takımı Antalyaspor, madem şehrimizin en değerli markası MedicalParksız ya da başka bir zırvasız tertemiz Antalyaspor; o zaman bu mevzuya, bu sevdaya, bu değere her zaman her yerde her alanda sahip çıkmak gerekir. Antalyaspor ismini ve armasını asla yalnız bırakmamak gerekir. Bunu yapacak da elbette ki bu takımın gerçek sahipleri olan Antalyaspor taraftarıdır. Maalesef ki birlik olamadığımız, tek mevzumuz Antalyaspor diyemediğimiz, tepkimizi ortaya koyamadığımız sürece hakkımız yenmeye devam edecektir. İstanbul takımlarıyla oynan maçlarda kalenin içinden çıkan toplarımız gol sayılmayacak, kafasına cisim isabet edip yaralanan futbolcumuz sanki cismi kendi kafasına atmış gibi cezalandırılacak, birçok maç taraftarı kahreden aleyhimize kararlar verilmeye devam edecektir. Atatürk Stadı’ndaki atmosferin ve sahiplenmenin tekrar yakalandığı güne kadar da bu böyle devam edecektir.
“Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir.” diyen kocaman yürekli değerli bir insanın tasvir ettiği güzel şehrin, bir o kadar kocaman yüreklere sahip Antalyasporluluk bilinci “tükenmeye yüz tutmuş bir sevda” olmaktan çıkmalıdır. Antalyaspor armasını ve ismini el birliğiyle hak ettiği değere kavuşturduğumuz gün elbet güzel günler kendiliğinden gelecektir. 07 plakanın onurunu yaşayıp 07 harfli aşkla yaşayanlar, sadece Antalyaspor diyen güzel yüreklerle dolu bir şehri elbet göreceklerdir.
Doğancan Ataş