Durma İlerle

Takımımız zorlu Kasımpaşa deplasmanında İstanbul’dan 3 puanla dönerek bizlere keyifli, harika bir cumartesi günü yaşatmış olup, zirve yarışında gizliden gizliye kendini de artık tüm futbol kamuoyuna gösterip el sallayarak gülümsemektedir.

Kasımpaşa galibiyeti ile deplasmanda 6 maçta alınan 4 galibiyet ve 2 mağlubiyet ile dış saha puan tablosunda şu an da 1. sırada yer alan takımımızın durumu, çok değil yakın geçmiş zamanda deplasmanlarda hemen hemen galibiyetsiz kapattığımız sezonları gördükten sonra benim için çok ayrı bir anlam ifade etmekte ve bu ligde iç saha ve dış saha maç ayrımının da artık eskisi gibi takım içinde olmadığını ortaya koymaktadır.

Süper Lig’de gole en yakın takımlardan birisi olup, geride kalan 11 haftada kaydetmiş olduğu 24 gol ile Süper Lig’in en golcü takımı olan Kasımpaşa’ya karşı, duran toptan oluşan karambolden yediğimiz gol dışında kalemizi gole kapamamız gerçekten önemli bir başarı.

Orta sahada Hakan Özmert gününde olduğu zaman bu takım kolay kolay maç kaybetmez. Hakan’ın iki yönlü muazzam katkısı, takımı hem defansif anlamda hem de ofansif anlamda rahatlatıyor. Takımı tecrübesi ve futbol bilgisi ile yönlendirerek, topu rakip yarı alanda tutmamıza olanak sağlayıp, kendisinin de topla birlikte çoğu zaman dikine oynaması neticesinde hücum hattımıza odaklanan rakip takım savunmasından boşluk bularak, kendisinin de gerek ceza sahası dışından bulduğu şut şansı, gerekse yapmış olduğu duvar pasları ile pozisyona girmesine imkan sağlıyor. Nazar değmesin, Hakan şu anda bu takımın vazgeçilmezi durumunda.

Bülent Hoca’yı sezon başından bu güne kadar puan aldığımız maçlar da dahil bazı maçlardan sonra buradan bazı hususlarda taktik ve oyuna müdahale anlamında eleştirdim. Kendisi de sezonun ilk haftasından itibaren biten her müsabaka sonunda bu günleri, ligin 10, 11 ve 12. haftası dönemlerini işaret ederek takımın daha iyi olacağını, futbolun doğrularını takımın bu dönemden itibaren daha iyi uygulayacağını belirtmişti.

Kasımpaşa maçının 30. dakikasına kadar kendi yarı sahamıza hapsolduk. Hücuma çıkmadık çıkamadık. Daha sonra hücumda görev alan her iki kanat oyuncumuz Maicon ile Doğukan’ı kanatlardan içeriye doğru yer alması ile birlikte rakip stoperleri zor durumda bıraktık. Oyunu kanattan değil, merkezden yönlendirerek atağa kalktık ve oyunun kontrolünü ele geçirdik. İlk devrenin sonunda gelen frikik golü ile de skorda eşitliği sağladık.

İkinci devre de oyuna sonradan giren Serdar Özkan hamlesi ile topu hücumda tutma çabası içerisinde olduk. Nitekim Serdar’ın sol kanattan gelip, ceza sahası içerisine girip topu rakibin genç oyuncusu Onur’un tersine çekerek almış olduğu penaltı neticesinde bulmuş olduğumuz gol ile müsabakadan 3 puanla ayrılarak, harika bir galibiyet aldık.

Bu hafta sonu pazar günü saat 19:00’da kendi evimizde karşılaşacak olduğumuz Akhisarspor müsabakası beni son derece heyecanlandırıyor. Müsabaka gün ve saat bakımından tribünlerin dolu olması açısından son derece müsait. Bir paket sigara fiyatına bile bilet var.

Ayrıca rakibin Perşembe günü kendi sahasında UEFA Avrupa Liginde grubun favorisi olan İspanyol ekibi Sevilla karşısında ter dökecek olması, kuşkusuz bizim maça da olumlu yada olumsuz etki edecektir. Gönlümüz tabii dostumuz olan Akhisarspor’un Sevilla karşısında galip gelmesi fakat mevcut şartlarda bu neredeyse imkansız görünüyor.

Bizde bu zamana kadar bu sezon Kayseri ve Başakşehir deplasmanları dışında her müsabakada sahaya ciddi bir mücadele ve azim ortaya koyduk. Aynı azim ve mücadeleyi durmadan ilerleyip sürdürmemiz puan tablosundaki mevcut konumumuzu muhafaza etmek açısından en önemli husustur.

”DURMA İLERLE, BU TARAFTAR SENİNLE!”