Disiplinli Oyun
Ahmet Çolak yazdı…
Uzun bir süre değil, bundan sadece 13 gün önce iç sahada alınan çok farklı bir mağlubiyetten sonra takımı toparlayıp son üç maçta yedi puan alabilmek ve bunun karşılığında TFF tarafından maç başı alınan puanın karşılığı olan 5 milyon 750 bin TL’yi kulüp kasasına koydurmak, bir kenar yönetim başarısıdır.
İlk golü atanın kazanacağı bir maçtı. Ersun Hoca topu rakibe bırakarak alan savunmasında boş alan bırakmadan, kanat oyuncularını da beklerin önünde oynatarak oyun disiplininden taviz vermeden Galatasaray maçının bir tekrarını oynadı. Takımına savunma sistemini ve birinci bölgede nasıl oynamaları konusunda düzeni oturttu. Kendisinin de basın toplantısında belirttiği gibi çok diri bir kadromuz yok. Bunun sebeplerini sezon başı kadro planlaması ve hazırlık dönemindeki idmanlarda yüklemelerin eksik olmasına bağlıyor hocanın bu açıklamaları, bütün bunlara rağmen hiçbir bahaneye girmeden elindeki kadroyu rasyonel olarak kullanarak görevini yerine getiriyor.
Ligin 18. haftası yine ilklere sahne oldu. Antalyaspor, en son deplasman galibiyetini geçen sezonun 33. haftasında bundan tam 174 gün önce Ankaragücü’ne karşı almıştı. Takımımız bu sezon ilk deplasman galibiyetini yine bu sezon ilk golünü atan Doğukan Sinik vasıtasıyla bulmuş oldu. Burada atılan golde oyuncuların gol sevinci ve hatta değişiklik sonrası kenarda olan Nuri Şahin ve Gökdeniz’in de reaksiyonları görülmeye değerdi. Takım olma yolunda çok önemli gelişmeler bunlar. Ayrıca son üç maçta Hakan Özmert’in sahada sorumluluk alarak lider oyuncu pozisyonunda olması da gözlerden kaçmadı.
Bundan önceki maçlarda izlediğimiz Göztepe takımı şu anki durumu ile ligin vasat takımlarından biri gibi görünüyor. Bu deplasmana giderken taraftarlarımızın sosyal medya hesaplarında galibiyet beklentilerine dair yaptıkları paylaşımlar da onların da isteklerini fazlasıyla karşıladı. Bu takım taraftar, futbolcu, teknik ekip ve yönetim ile birlikte olduğu zaman neleri ve ne imkansızları başardığı geçmiş yıllarda sabit. Ersun Hocanın da dokunuşu ile bu pozitif gelişimin daha üst seviyelere çıkması, en büyük beklentimizdir.
Her ne kadar Ersun Hocanın oyun sistemi hücum futbolu olarak biliniyor olsa da kendi kurmadığı kadro ile en iyisini ortaya çıkartmaya çalışıyor. Futbol bundan 20 yıl önce bir oyun ve temaşanın yüksek olduğu spor dalıydı. Günümüzde mücadele, hırs, zeka, bilim ve özgüven gerektiren bir oyun haline gelmiştir. Bir de işin ekonomi yönünden gelişen çok büyük bir endüstrisi oluşmuş durumdadır. Hocanın buradaki en büyük katkısı, bilimsel çalışma ile takımına özgüven ve mücadele etme olgusunu tekrardan yerine getirmesidir.
18 haftada alınan 24 puan hiç de küçümsenmeyecek bir puan. Bu sezon takım sayısının fazlalığı ile düşme barajının 43 veya 44 puan seviyesinde olacağını düşünüyorum. Bu takım mevcut kadro ile bu puanları toplayabilir ancak kupayı hedef koyduysanız, oynayacağınız sık maç trafiğini de göz önüne alırsak sakatlık ve cezalı oyuncuların fazlalığı sıkıntı yaratabilir. Ligin ikinci devreleri çok mücadeleci ve sert geçer. Bir de buna hatır gönül işleri girerse dikkatli bir planlama yapılmalıdır.
Hocanın maç sonu açıklamaları, transfer beklentisi içindeki taraftarlarımızda biraz hayal kırıklığı yaratmış olabilir. Yalnız Süper Lig takımlarında transfer bitmez ve sıcaklığını hep korur. O yüzden taraftarlarımızın ve bizlerin beklentisi hep taze kalacaktır.