Boffin ve Arkadaşları

Çok güzel bir pazar sabahına uyanmanın keyfini yaşıyorum. Zira bir gün önce İstanbul’dan alınan 3 puanın keyfini çıkarıyorum.

Ligin ikinci yarısıyla yaptığı transferlerle yükselişe geçen bir Antalyaspor izliyoruz. Ofansif bir kadroya sahibiz. Önde oynayan Amilton, Sinan, Jahovic ve Podolski özellikle kontrataklarda çok etkili. Defansın hemen önündeki iki ön libero Hakan, Fredy çok iyi pasör. Defans dörtlüsünde ise Celustka, Veysel, Nazım, Fedor gayet dengeli. Fakat defans dörtlüsünde ve takımın sağ kanadıyla ilgili bir sıkıntı da göze çarpmakta. Özellikle rakipler sağ taraftan çok geliyorlar. Bunun sebebi de Nazım’ın ofansif yönünün savunma yönüne göre daha iyi olmasından kaynaklanıyor. Tabi bir de önde oynayan Sinan’ın kademeye gelmemesi olarak düşünebiliriz. Bu kanada ikinci yarıda Bünyamin ve Amilton geçince dün gece de gördük ki Beşiktaş sol taraftan gelmeye başladı.

Dün gecenin en önemli adamı bence hem ilk yarıda hem de ikinci yarıda iki kritik kurtarış yapan Ruud Boffin’dir. İyi bir kaleci, takımın yarısı demektir. Tabi dün geceye dair güçlü fiziği ve çıkışlarıyla Amilton’u da unutmamak gerekir.

Dün topu rakibe verip oynamasına müsaade eden, öndeki 4 adamıyla hücum eden bir Antalyaspor izledik. Bunda da etkili olduk. Özellikle ilk yarı çok iyiydik. Fakat bu kadar ofansif bir kadroya rağmen ikinci yarı bu kadar kapanmamızı da anlayamadım. Anlayamadığım diğer konu ise, elinizde Sinan ve Jahovic gibi oyuncularınız var ise neden oyunun sonuna dek tutmazsınız? Zira her an her şeyi değiştirebilecek kabiliyette oyuncular bu isimler. Ama bizim göremediğimiz, hocanın bildiği vardır diyerek haddimi de aşmak istemem.

Bir haftayı daha kayıpsız geçiren Antalyaspor’u kutluyorum.