Bir Puan Kazanç mı Kayıp mı

Hazır olmayan yeni futbolcular, antremandaki tartışmalar, Eto’o kriziyle maça hazırlanmaya çalışan bir Antalyaspor…

Maçın başlamasına bir saat kala takımın nasıl sahaya çıkacağı, kimlerin olduğu belli değildi. Tribündeyken kadroları öğrendik. Nasri niye yok, kalede Ferhat varmış diye tribünde aramızda tartıştık.

Maçın ilk düdüğüyle beraber sahada arzulu, maçı kazanmayı kafasına koymuş bir Antalyaspor vardı. Golü yediğimiz dakikaya kadar sahanın hakimi bizdik. Eto’o hafta içi yaşananlardan dolayı hırs yapmış olacak ki, son maçlarda görmediğimiz kadar büyük bir özveriyle çalıştı durdu. Ne zaman golü yedik, o dakikadan sonra takımın üzerine bir ölü toprağı serildi. Özellikle ikinci yarı gol dakikasına kadar maç tamamen boşa oynandı. Rakibi kendi sahasına gömdük belki ama burada bizim iyi olmamızdan dolayı değil, Galatasaray’ın çok kötü olmasının etkisi vardı. Zira rakip orta sahayı geçemiyorken biz yan toplarla zamanı öldürdük 3-0 mağlupmuşçasına. Takımın bu 30-35 dakikalık periyotta pozisyon bulamaması düşündürücüydü.

Şu bir gerçek ki takımın sene başından beri en formsuz ismi Rıza Çalımbay. Umarım Kayserispor maçıyla beraber geçen seneki gibi yükselişe geçirir takımı. Bu kadar para harcanan bir takımın ilk dört haftada galibiyet alamaması ve sadece üç puan toplayabilmiş olması oldukça düşündürücü çünkü.

Bu haftadan itibaren Nasri, Vainqueur ve Menez’in artık süre almaya başlayacağını tahmin ediyorum. Takımı tam kadro görmeden daha büyük tepkiler vermek yanlış olacaktır. Sabırla hocanın takım için istediği zamanı ve sonrasında oynanacak oyunu merakla bekliyoruz. Zira şu anda oynanan oyun hiç kimseyi tatmin etmeyecektir.

Rakibe göre değil, atak futbol oynayan, kendi oyun stilini sahaya yansıtan bir Antalyaspor görmek dileğiyle…