Beşiktaş’ı Üzmedik
10 numara transferinin bu hafta içerisinde bitmesi gerekiyor. Sahada yaratıcı oyuncu eksikliği net göze çarpıyor …
Beşiktaş tribünlerindeki pankarta “Beşiktaş’ı üzmeyin” sözünü yazmışlar. Rıza Çalımbay ve Antalyasporlu futbolcular da bu pankarttan etkilenmiş olacak ki Beşiktaş’ı üzmeyecek şekilde oynadı.
Bu sezon yaptığımız transferlere göre daha farklı bir oyun şeklinde oynamamız gerekirdi. Beşiktaş’ı hiçbir şekilde zorlayamadık, Beşiktaş istediği gibi rahat rahat top oynadı.
Oyunun bütün alanlarını Beşiktaş’a bıraktık. Rakip Beşiktaş… Kalite olarak bizden iyi… Ne yapacaksın? Süper Kupa maçındaki Konyaspor gibi oynayacaksın. Önce bozacaksın, sonra oynayacaksın. Ama ne yaptık… Hiçbir şey…
Yediğimiz ilk golde defans ve kaleci topyekun hatalı. Arka direkte Pepe çok rahat bir kafa vuruşu yaptı. Beşiktaş da oynamadı. “Kazandım.” diye aldanmasın. Biz, Beşiktaş’a oynaması için her türlü fırsatı verdik. “Al sen oyna, ben seni karşılarım.” mantığıyla sahadaydık… Ama bunu yapacak gücümüz yok gibiydi..
Beşiktaş ikinci golü penaltıdan attı. Ama yanlış bir karar! Uzaktan yakından penaltıyla ilgisi yok. Klasik bir Cüneyt Çakır faciası… Belki Cüneyt Çakır da Beşiktaş’ı üzmek istememiştir.
Ama her şeye rağmen Beşiktaş maçında takım görüntüsü veremedik.
10 numara transferinin bu hafta içerisinde bitmesi gerekiyor. Sahada yaratıcı oyuncu eksikliği net göze çarpıyor. Ne yazık ki öne oynayacak bir orta saha oyuncumuz yok. Bu yıllardır yok, sadece bu sezona özgü değil.
Bize klasik bir 10 numara da yetersiz gelir. Futbolun iki yönünü birden oynayabilecek Sosa tarzı bir oyuncu ilaç olur. Ya da eski Trabzonsporlu Colman gibi…
Bu sezonun hazırlık kampındaki kötüleri Diego Angelo ve Eto’o inşallah önümüzdeki maçlarda düzelirler.
Biletlerin 80 lira olmasına rağmen İstanbul’da takımımızı yalnız bırakmayan taraftara teşekkür ediyorum. Emniyet güçlerinin taraftarımıza yapmış olduğu muameleyi de kınıyorum.