Amaç Ne?
Antalyaspor’da iç savaş olduğu her hafta yazılanlarla ortaya çıkıyor …
Karabükspor – Antalyaspor maçını canlı izledikten sonra üç gündür ne yazayım diye düşünüyorum. Maçı mı yazayım, saha dışını mı yazayım diyorum.
Antalyaspor’da bir kaos almış başını devam ediyor. Sabote mi yoksa iç hesaplaşma mı demeden de edemiyorum. Ama yedek kulübesi ile çim saha arasında savaş olduğuna inanıyorum. Gülüşler ve her şey göstermelik çim sahadaki.
Antalyaspor’da şu anda iç savaş olduğu her hafta yazılanlarla ortaya çıkıyor. Bu iç savaşın sonucunda geçen sene hem tribünde hem sahada yakaladığımız coşku kaybolmak üzere. Bir de bu yetmezmiş gibi daha ilk haftalarda çıkan Şifo haberleri tam bir kaos ortamı yarattı. Bugün Şifo’nun Antalyaspor’a hoca olması demek ben dahil binlerce Antalyasporlunun maça gitmemesi demektir.
Karabükspor maçını yazayım mı yazmayayım mı diye şu anda kararsızım çünkü yazacak kelimeler bulamıyorum. Sezon başından beri gelen kaos ortamı takımı o kadar çok etkilemiş, bu apaçık ortada.
Bu hafta yeni gündemimiz ise şu; mevcut Antalyaspor kulübünün başkanının kefaleti ile bir tane bankadan 170 milyar kredi açıldığı konuşuluyor köşe başlarında. Bu kredi açılımı ile ilgili çok yorum yapabiliriz. Bu olayla birlikte Antalyaspor’un geleceği ile ilgili sıkıntı büyük de olabilir, kulübün kurtuluşu da olabilir. Takip edilmesi gereken çok önemli bir konu.
Genç başkanımız Ali Şafak Öztürk; dinamik, akıllı, hırslı ve düzgün bir insan görünrüsünde ama transfer politikasında aşı tutmadı.
Karabükspor maçını karalayayım biraz da… Son dakikada gitmeye karar verdiğim Karabükspor maçına değineyim. Safranbolu gezmeye değer bir yer, görmeyenlerin mutlaka görmesi gereken bir yer. Karabükspor maçı ile ilgili yorumum bu.
Benim futbolculardan tek istediğim şu; kendinize saygınız yoksa Antalya şehrine saygınız olsun.