Akrep Denizli’de Ezber Bozdu
Haftalardır izlediğimiz, kapanan, savunan, topu iç sahada ve deplasmanda rakibine bırakıp kontratak futbol oynayan Antalyaspor, bugün Denizlispor karşısında ezber bozdu.
Oyunun ilk düdüğüyle birlikte topa sahip olan, oyunu oynayan bir Antalyaspor’un yanı sıra kendi ceza sahası önünde rakibini savunan bir Denizlispor izledik. Maçtan önce beklenenin tam tersi olarak haftalardır izlediğimiz Antalyaspor’un deplasmanda savunan taraf olması lazımken Antalyaspor’un oynayan taraf olması şaşırtıcıydı. Zira Ersun Hocanın oyun şablonunu Ersun Hocaya dikta eden bir Hakan hoca vardı.
Aslında ligin 24. haftasında 30 puanlı Antalyaspor, ligin 17 puanla son sırasında bulunan Denizlispor’a karşı deplasmanda topa sahip olan ve pozisyon isteyen görüntüdeydi. Oysa buna ihtiyacı olan takım, Denizlispor’du. Zira Antalyaspor bu deplasmanda kaybetse kim ne diyebilirdi? Denizlispor ise bundan önce oynadığı maçlarda kapanan Antalyaspor’un bu taktiksel anlayışını bu yöntemle çözmüş oldu. Sıfır pozisyonda çıkmaya çalışan Antalyaspor’a önde basarak kaptığı toptan golü de buldu. Bu pozisyonda kademeye giren Eren adeta Rodallega’ya asist yaptı. Aslında burada Eren’in topu daha kontrollü vurmasından çok kademeye giremeyen stoperi sorgulamak gerekir. Antalyaspor’da bu maçta daha önce yan yana oynayan iki stoperin cezaları nedeniyle olmayışı Ersun Hocanın elini bu mevkide zorlaştırdı. Cezalı iki stoper Veysel ve Naldo, hem savunma hem de oyunu geriden kurma anlamında Antalyaspor için önemliydi. Ama bu maçta solda oynayan Kudriashov’un sağda, Ersan’ın ise solda oynaması ayrı bir sorun olarak göze battı. Zira devamlı solda oynayan Kudriashov’un neden sağda oynadığına bir anlam veremedim. Kudriashov solda oynasa daha verimli olabilirdi.
Antalyaspor’da bugün göze batan şey, her zaman solda oynayıp Beşiktaş maçında sağda oynayan Amilton’un yedek soyunmasıydı. Bu durumu hocanın erken yenen gol olmasaydı yani beraberlikle giden oyunda ilerleyen dakikalarda bir hamle seçeneği olarak düşünebiliyor olsak da ben buna bir anlam veremem. Elinde Amilton gibi bir oyuncuyu hiçbir hoca hamle olarak değerlendirmez. Onu direkt oynatır.
Bugünün bir diğer göze batan detayı da daha önce 10 numara pozisyonunda oynayan Fredy’nin ön libero Hakan’ın yanında oyuna başlamasıydı. Daha geride oyuna başlaması gereken Bünyamin, İmeri oyundan çıkıp Doğukan oyuna girene dek daha önde oyuna başladı. Doğukan oyuna girince 10 numaraya, Bünyamin sağ beke, oyunu değiştirecek ve araya top atacak Fredy ise yerine geçerek oynamaya devam etti. Bu dakikaya kadar golü de bulmuş olan Denizlispor, istediğini almış bir pozisyonda topu Antalyaspor’a verip önde basarak oyununa devam etti. Antalyaspor ise arayış içindeydi. Dakika 60’ta Sam oyundan çıkarken Amilton oyuna girdi. Bu dakikadan sonra pozisyon bulmaya başlayan bir Antalyaspor izledik.
Bununla da yetinmeyen Ersun Hoca, dakika 70’te o ana kadar bir varlık gösteremeyen Orgill’i oyundan alıp Podolski’yi oyuna aldı. Podolski ve Amilton’un oyuna girmesi, Antalyaspor’u hücum hattında daha da rahatlattı. Zira Antalyaspor ön tarafta daha çok pozisyona hakim olan taraftı.
Antalyaspor’un genç prensi Gökdeniz’in attığı golde Ersan’ın defanstan uzun oynamasını da göz ardı etmemek gerekir.
Bu gecenin özeti;
*Antalyaspor’un oyununu Antalyaspor’a dikte eden, ezber bozduran bir Denizlispor vardı.
*Ersun Hoca, Fredy’yi biraz daha geride ve Bünyamin’i önde başlattı.
*Önemli iki stoperinden yoksun Antalyaspor, iki sol stoperle oyuna başladı.
*Haftalardır bu takımın sol tarafındaki değişilmez ismi Amilton sonradan oyuna girdi.
*Belki de en önemlisi, Antalyaspor’un genç prensi Gökdeniz bugün takımına yine bir golle katkıda bulundu.
Deplasmanda alınan bir puan iyidir. 7 haftadır kaybetmeyen Antalyaspor, 8’inci haftada da deplasmanda kaybetmeyerek yoluna devam etti. Darısı önümüzdeki hafta içeride oynayacağımız Malatyaspor maçında alacağımız puan ve puanların başına…