Akıl Alır Gibi Değil

Pozisyon vermediğimiz, kalecimizin yere yatmadığı bir maçtan 2-0 mağlubiyet ile ayrılmak akıl alır gibi değil.

Savunma yaparak, devamlı zaman oynayarak sahada futbol oynanmasına fırsat tanımayan Gaziantep FK karşısında oldukça rahat şekilde galip gelebilirdik. Fakat savunmadan oyun kurma alışkanlığımızdan vazgeçemediğimiz için gereksiz zaman kayıpları yaşadık ve kendi sahasından çıkmaya mecali olmayan sistemsiz bir Gaziantep’i kendi sahamıza çektik.

Sahada istekliydik ama şans bizden yana değildi. Belki de ligin bariz düşme adaylarından biri olan Gaziantep’in ilk golünü bize atması da işin en can sıkıcı yanı oldu.

Crivelli’nin girmesiyle çift pivot santrfora döndük. Ancak bir türlü isabetli orta açıp topu bu ikili ile buluşturamadık. Mukairu’nun isteksiz ve lakayıt hallerine, Gökdeniz’in ne yaptığını bilmez oyunu da eklenince kanatlar güçsüz kaldı. 

Önümüzdeki 2 haftalık fikstüre baktığımız zaman, buradan alınacak puan ya da puanlar çok kıymetliydi. Ama olmadı. 

Ben sahada oynanan oyuna bakınca iyimserliğimi korumak istiyorum fakat oyun içinde başka varyasyonlara geçiş yaparak zorlandığımız bölgeleri açmamız lazım. Nuri ve Poli oyundan çıkınca yokları oynayan Milosevic ile orta sahanın kontrolünü kaybettik.

Şimdi cumartesi günü bizi oldukça zor bir Beşiktaş maçı bekliyor. Bize düşen, takımın yanında olmaktır. Futbolcularımızın da Beşiktaş maçında güzel bir oyun ve güzel bir skorla kendilerini affettirip, bu akşam anlam veremediğimiz, aklımızın almadığı bu enteresan yenilgiyi bize unutturmaları gerekiyor.

Son olarak Gaziantep futbolcularına ve özellikle top toplayıcı genç kardeşlerimize Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü hatırlatmak istiyorum:

“Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim.“