Adım Adım Hedefe

2 Mart 2020 10:58

Evren İlkdoğan yazdı…

Maç önü statta oldukça duygusal bir atmosfer vardı. Kendimi milli maça gelmiş gibi hissettim.

Maç başlarken 1 puana razıydım. İyi bir ritm yakalamışken yenilmeme serisine devam etmek önemliydi. İlk yarıda Amilton’un kaçan pozisyonu dışında Fenerbahçe daha baskın oynadı ve devreye de 1-0 önde girdiler.

Çevremdeki herkes 15 dakikalık arada Amilton’a sinirliydi. Podolski’nin ise sahada varlık gösteremediğini söylüyordu.

İkinci yarı sahaya gol arayan bambaşka bir Antalyaspor çıktı. Dünya yıldızları bu unvanları boşuna almıyorlar. Sahada pek fazla gözükmeyen Podolski 2 usta işi asistle Antalyaspor’u bir anda öne geçirdi. Tribünlerin de rüzgarını alan Antalyaspor 3. golü de buldu ama VAR’a takıldı. Sonrasında 3. golü bulacak bolca boş alan yakaladık ama bir türlü maçı koparacak hareket gelmedi. Bence Tamer hocanın tüm hamleleri doğruydu. Maçın son pozisyonunda Kudryashov’un topu uzaklaştıramaması, defansın yerini kaybetmesi bizi 2 puandan etti.

Yenen golle birlikte statta buz gibi bir hava esti. Alt sıralarla ilişiğimizi kesiyoruz derken yine ateş çemberinin çevresinde kaldık. Buradaki tek aklımda kalan soru acaba orijini stoper olan Ersan Gülüm hamlesi Chico yerine yapılsaydı, acaba bu maçı kazanabilir miydik olacak.

Sonuçta maçın geneline bakınca beraberlik adil sonuçtu ve kaybetmemek önemliydi. Bizde bunu başararak yenilmeme serimizi 6 maça çıkardık.

Takım böyle hırslı ve birlikte oynadığı sürece ligi ilk 10’da bitirmemiz için hiçbir sebep yok. Kalan haftalarda alacağımız 10-15 puan bizi ligde tutacaktır.

Sırada çarşamba günü oynayacağımız Alanyaspor yarı finali var. Şu anda onlardan daha iyi bir kadromuz ve daha formdayız.

Bir hayalimiz var ve bunu gerçekleştirmek için sadece 3 maç kaldı. Neden olmasın?