90+2 Kabus Oldu
Levent Sağlam yazdı…
Daha üç gün önce Konyaspor maçında 90+2. dakikada yediği golle mücadeleden mağlup ayrılan Antalyaspor, yine ligin 18. haftasında konuk ettiği Kasımpaşa’dan 90+2. dakikada yediği golle sahadan beraberlikle ayrıldı.
Son dakikada ve bu sezon yediğimiz basit goller, Antalyaspor’un alışkanlığı ve kabusu haline geldi. Bu gollerin telafisi olduğu gibi hem geçen hafta hem de bu hafta yediğimiz son dakika gollerinin maalesef telafisi olmuyor. Bunun nedeni bu kadar çok geriye yaslanmak mıdır veya yapılan oyuncu değişikliklerindeki tercihler midir? Yoksa takımın genel yapısındaki işleyişe yapılan müdahaleler midir? Buna benzer birçok neden sayabiliriz belki ama artık bu sorunu çözmeliyiz.
Üç gün önce deplasmanda Konyaspor’a karşı kapanan, iyice yaslanan Antalyaspor’u anlarım. Ama içerideki Kasımpaşa maçında özellikle oyunun ikinci yarısında geriye yaslanan Antalyaspor’a bir anlam veremedim. Bugün aslında 5 haftadır kazanamayan, hocası bulunmayan Kasımpaşa’nın oyunu isteyeceği, Antalyaspor’a karşı direnç göstereceği bekleniyordu. Onlar için bu maç bir kırılma maçıydı. Buradan alacakları bir veya üç puanla içerideki oynayacakları Altay maçına daha farklı bakacaklardı. Zira oynayacakları Altay maçı, ilk yarının son maçıydı. Zaten maça tempolu başlayan taraf Kasımpaşa oldu. Özellikle orta sahada adam adama markaj uygulayan ve Antalyaspor’a ön tarafta baskı yaparak Antalyaspor’un çıkmasını , oyun kurmasını engellemeye çalışan bir Kasımpaşa takımı vardı. Zaten ilk pozisyonları yakalayan taraf rakip oldu.
Dakika 38’de uzun süredir denediğimiz ama epeydir sonuç alamadığımız golü Naldo ile bulduk. Bu dakikada duran toptan dönen topta ön direğe koşu yapan stoper Naldo’ya adeta adrese teslim asist yapan Fredy oldu. Antalyaspor’da ilk yarıda göze çarpan şey, takımın durgunluğu ve temposuz haliydi. Fakat bunun nedeninin üç gün önce oynadığımız yüksek tempolu Konyaspor maçı olabileceğini düşünüyorum.
Oyunun ikinci yarısına oyuncu değişikliğiyle başlayan Kasımpaşa orta sahasını daha da kalabalık tuttu. Antalyaspor ise geriye yaslanıp kontrataktan ileri uçtaki hızlı adamlarla sonuca gitmek isteyince rakip daha fazla üzerimize gelmeye başladı. Buna rağmen dakika 52’de golü kaçıran taraf, Antalyaspor’du. Bu dakikada Mukairu karşı karşı pozisyonda atamadı. Bu tip maçlarda böyle pozisyonlar kaçmamalı ki uyguladığınız oyun anlayışı anlam bulsun.
Dakika 62’de Boffin’in çıkardığı bir pozisyondan sonra dakika 80’de Umut’un kafa vuruşu ve yine Donk’un vurup Boffin’in çıkardığı top gelecek olan golün habercisiydi. Thiam ya da Donk gibi bazı takımlara karşı şansı tutan bazı futbolcular vardır. Thiam; Kasımpaşa formasıyla iki, Fenerbahçe formasıyla üç, Kayserispor formasıyla iki gol atmıştı Antalyaspor’a. Donk da bir Galatasaray maçında son dakikada oyuna girip duran toptan gol atmıştı. Bu maçta da Umut’a asist yaparak takımına bir puanı kazandırdı. Böyle oyunculara karşı saha içinde daha dikkatli olacaksın ki başına iş açmasın.
Kasımpaşa maçında yaslanan takıma ve pisi pisine yenilen gollere itirazım var. Niyetim kimseyi kırmak veya ukalalık değil. Nuri Hoca ile gelinen noktadan hiç de şikayetçi değilim. Zamanla bazı şeylerin daha da iyi olacağına inancım tam.